1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1152
Okunma
yüzünü yumunca kaçacak senden
saklanacak değil
apaçık o herkese aynı görünür
yıldız binlerce yıllık yerini değiştirmez
ay yaralanmış ağzıyla solgun
tedirgin yürüyenler teslimiyet şarkısı söyler
büyülü cambazların kılı kırk yardığı
lisanı belirsiz yeni sözler öylesine eğer ki başını
ne olacaksa olsun artık
şaşırıp kendimizi gördüğümüzde
o şaşkınlık boyumuzu aşmasın isteriz
kim dağlarını ırmakların koynuna saldıysa
o hatırlasın şimdi
yıkılıp kaybolan güzel gece
mehtabı niye saklasın dudaklarında
iki aralık arasında ben miyim mutlu olan
hani atınca ellerini buluta değen
yorulunca toprağa düşen mavi düşünce
karanlıklar giymiş hazirandır
olsun
yavaş seslerle hatırlandıkça büyüyen
bir yağmurumuz var artık
aklın penceresi yorulsa bile
uzun ayakları ölüm
gölgeler kayar içimize
mutlu oluruz
ve bir söz daha
edecek olsam kıyılar çarpar kayalıklara
sevinsinler diye ses etmem
ne güzel üzülürler göğün yankısında
dallarında bahar sevinci
inananlar için çaresizleşen lahit
dirilir de
ses vermez sevgilisine.