şimdi kalksam askılarını sıyırsam omuzlarımdan usul usul... pişmanlıkların hafif bir ceket alsam sırtıma. çıksam
ayaklarım deniz kıyısınca yazar adım adım susmaz. ahbaptır taşlarıyla kadim şiir buralı kaldırımların
gitsem otursam yine aynı kahveye hani dibindekine denizin. niye? -kordonboyunca tek taze çay onların- gözlerim takılır bir simitçiye de... ya umurunda olmazsa bu kez ellerim aç martıların?
poyraz esince üşüşürmüş onlar zaten bugün imbat. zaten bugün... zor gibi hayat. uykum var.
Mozart!
sen de biraz dinlen artık. dudaklarımın mırıldanası yok yok bugün şiir yazası falan ayaklarımın.
JD
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
poyraz esince üşüşürmüş onlar zaten bugün imbat. zaten bugün... zor gibi hayat. uykum var.
Mozart!
Yine severek okuduğum bir şiir daha sevgili Jale ' den... Sayfasına uğrayıp da boş dönmediğim. İç sesi zengin , içerik bağlantıları yerli yerinde.Kutluyorum.
Şiirin en büyük artısı, kurgusal bütünlüğü dizelerde hissettirmesidir. Bu bütünlüğü ‘ayaklarım deniz kıyısınca yazar…’ ‘…yok bugün şiir yazası falan ayaklarımın.’ dizeleri arasındaki anlamsal bağ sağlamaktadır. Dikkatle bakıldığında bir düşten yola çıkarak şiir var ediliyor. Düş; ‘şimdi kalksam’ dizesindeki ‘-sa’ istek kipi ile başlamakta. Ve ardından bir bir sıralanıyor hüzün dizeleri. Örneklendirmek gerekirse;
‘… askılarını sıyırsam omuzlarımdan usul usul... pişmanlıkların …’
‘… susmaz. ahbaptır taşlarıyla kadim şiir buralı kaldırımların’
‘… gözlerim takılır bir simitçiye de... ya umurunda olmazsa bu kez ellerim aç martıların?’
‘poyraz esince üşüşürmüş onlar zaten bugün imbat. zaten bugün... zor gibi hayat. uykum var.’
‘Mozart!
sen de biraz dinlen artık. dudaklarımın mırıldanası yok yok bugün şiir yazası falan ayaklarımın.’
Görüldüğü üzere neredeyse şiirin bütün dizelerini yukarıda belirttim. ‘Bu kadarı fazla değil mi?’ diyeceksiniz. Ben de ‘kesinlikle hayır’ diyeceğim. Çünkü dize aralarındaki hüzün tarlasına ekilen meyveler bu sözleri sarf etmeme sebep.
Şair, kurgudaki başarısı ile okurda vücut buluyor. ‘-sa’ istek kiplerinin varlığı bir isteksizliği haykırıyor; buna dayanak olarak da ‘uykum var’ ve ‘dudaklarımın mırıldanası yok / yok bugün şiir yazası falan ayaklarımın.’ Bu noktada okura düşen; Şairce’yi yakalamaktır. Şair, başkarakter olarak kendini mi aktarıyor yoksa kendi hüznünü bir başka karakter üzerinden şiirin dizeleri arasına saklamış olduğu sözcük veya sözcük grupları ile mi veriyor? Ve elbette şiirin başlığı okura yol gösteren olmalı. ‘nüzul’, ‘inme’ anlamına gelmekte. Şair, şiirine bu başlığı uygun gördüyse mutlaka haklı bir gerekçesi vardır. Bunun her okurda canlanımı farklıdır. Belki de şiirin güzelliği buradan geliyordur. Bilinmez.
Şiirde kullanılan ikileme ve tekrarların da okurda yaratılan etki üzerinde azımsanmayacak derecede katkısı vardır. ‘usul usul’, ‘adım adım’ ve ‘zaten bugün’ ikileme ve tekrarları. ‘imbat’ ve ‘hayat’ arasında yakalanan ses uyumu şiirin etki gücünü artırmaktadır. Simitçi’den söz açıp martılara getirmesi sözü oldukça güzel bir anlatım tercihidir. Şiirin son iki dizesindeki ‘yok’ sözcükleri arasında oluşturulan akış da çok önemli şiir açısından.
Şiirin kurgusal bütünlük arz etmesi, dizelerde hüzün anlarının sözcüklerle okura yansımasının mümkün olduğunca yüksek olması ve ayrıca ses ahenklerine özen gösterilerek okunuş ve akıcılık konularında aksamaya uğramaması neticesinde oldukça başarılı bir şiir çalışması ortaya çıkmıştır. Başarılı şiir çalışmanızı tebrik ederim Sevgili Jale Demirdöğen.
*gitsem otursam yine aynı kahveye hani dibindekine denizin.
*ya umurunda olmazsa bu kez ellerim aç martıların?
*sen de biraz dinlen artık. dudaklarımın mırıldanası yok yok bugün şiir yazası falan ayaklarımın.
Sevgili Jale...
İndir bakalım şiirlerini yüreğimize. Bir gün bak bir vahiy gelecek senle bana nerelere ineriz bilemeyeceğiz…:)))
İçinden tutup şiiri aldım, martılarla beraber bekle geliyorum deniz kenarının dibinde ki kahveye… Jalece düşmüş yine dizeler yine içten yine delice.
Sevgimle şiirle kal hep Mozart uyanacak sayende…
“Bizim araladığımız kapıdan girer rüzgâr” “İçimizde ki çocuk çok düş kurmuş çok bunalmıştır.” Bu satırlar Sayın Şükrü Erbaş’ın “ Yanlışı Sevmek “ adlı şiirinden alınmıştır.
gitsem otursam yine aynı kahveye hani dibindekine denizin. niye? -kordonboyunca tek taze çay onların- gözlerim takılır bir simitçiye de... ya umurunda olmazsa bu kez ellerim aç martıların?
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.