0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
934
Okunma
kendimizden geçtik
yalvarıyordu gece
karşı binanın pencereleri yoruldu
durup dinledik geçenleri
o kaldırımlar apartmanlara dost olmasa idi
günler göğsünü gerip anlayabilir miydi bizi
küçük ve soylu toprak kırıntısı
bizi şu karşı kıyıda yalvaran büyülere ilet
yosunların
ve rüyamıza yol alan güzel günlerin hatırına
öte bir hayal ile avut gözlerimizi
bu sonu olmayan bir kavga
azalır lekeli boşlukta kuş
kanatları dünya ile hissizleşen garip sorgu
atma bizi
atma kalbindeki derin kuyuya
ne kadar terk edildik
göz yaşları ve anılarıyla umutları çalınan yolcu
üşüyünce ruhları kanadı var olmanın
bir aşılmaz suya vardılar
günler günleri sordu bulutlara
dindirir içimizde severdik sevinci
kederlenip sessizce akan viran
uyanıp dolmazdı uykularımıza
taze eller
ağaçlar altında altından salkımlar
yaprak yutup yıldızlara dökülmezdi hiç
kurudu duran seyrin silsilesi
kırlar soğudu alçalan ahına göğün
kısa ve anlamsız uzaklıklarda
bir sızının deri ürpertisini duyduk.