1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1034
Okunma

Ürküttü savaş
O ince tüylerimi
Kan, şarap olmuş
Sanki ayin yapılıyor
Ekmek bulunursa bandırılacak
Zalime düşmüş
Adalet dağıtmak dünyaya
Özgürlük getirecekmiş
Mazlumların mezarına
Ürküttü savaş
O küçücük yavruları
Açlıktan düşünebilirse özgürlüğünü
Ürkmeyecekti belki
Kafasına düşen bombadan
Yardım zannettiği paketler
Patlamasaydı durmadan
Dondurdu kanımı savaş
Televizyonumun karşısında
Sigaramın dumanını düşündüm
Hiç benzemiyordu Iraktaki dumana
Hiç düşünmemiştim
Naylon poşeti
Özgürleşenlerin başında
Hiç verilmemişti un
Dipçik karşılığında
Kolsuz kalan bir çocuk var ekranda
Bir daha hiç dokunamayacakmış
Kanlı göz yaşlarına
Acılarını dindirmek için
Bir silah alıp sıkamayacakmış kafasına
"Oğlum, yavrum..!" diye
Kayıp çocuğunu arıyor
Kayıplar ülkesinde acılı bir anne
Çocuğun özgür anne,
Üzülme hiç boşuna..!
Hiç düşünür müydü
Kara elmas’ın kara günler getireceğini?
Hiç aklına gelir miydi
Puşt’un ülkesini özgürleştireceği
Ufacık bir mekteplinin?
Titriyordu içim titriyordu,
Özgürlükten titriyordu
Titremeyen yerlerime
Lanet savıyordu yüreğim
Titriyordu içim titriyordu,
Özgürlükten titriyordu...
2004-İstanbul
Abdulkadir Güngör
5.0
100% (2)