6
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1593
Okunma

Garağelin benim Durgadının Anşa’yı savışdırmış
gızın önece(ği)nde keseler, çıkılar besbelli
belli ga(y)ri Ismayıl’a yolluk çıkılamış
duralagdan Ismayıl, gönümün bobayiğidi
Anşanın ardı sıra cümle ğapısından çıkdı
ne ğıdak uzakdan da olsa, şükür emrine ğördüm
hasiret getdiğimi biledüşdüm, sanısın ay parçası
emme omuzları çöküğüm, boynu büküğüm
gönlümün aslanı, şahanı, bidenemm.. murazıımm!
“ay ellerin yari”, ağzımın dovası gönnümün dileği
yavıklım, ürüyam.. düşüm..hayalım, a(ğı)z dadım
daş yolu geçince ayrılıp; höyle gayfaya doru söykeldi
bakdım Anşa ğız ete(ği)ndekinneri eletmiş yalım
gerisin geri ebesi ğile do(ğ)ru gelip geli(r)
çelenlerden atlayıp, öğüne geşdim, “gı bak hele az”
“-Anşaa gı, ne guyvudu eben; Ismayıl emmine”
“-hamıraşı, mercimek, hakkaş, peynir,
yağlıdolaz, haşlanık yumurta, kumpir
ekmek, hakkaşlı çörek, dığançöre(ği),
yarın bazar gamyonuynan Antelleye ğetce(ği)miş de”
“-öylemi gıı” dedim goya bilmeyomuşuyun gibi
“seğit yavrım, benim eve al da ğel Ismayıl Emmini
hinci Alibe(y)nin gayfadan yanna getdiydi
emme herkeşin içinde “beni dedi deme” imi yavrım
önşe “bobam ça(ğı)rıyo(r)” de imi gadınım
acıkmışdır, önşe gayfadan dışarı ünne,
“barabar eve getcemişiyiz ille”
yanına gelinşe de “ekmek yecez” de,
izbar et gelmeceğ olu(r)sa “Aş’dudu ebem ça(ğı)rıyo” de
“barabar Aş’dudu ebemgile getçemişiyiz” deye bi ğözel, eyicene tembihledim..
valla ilaf söz olcandan filen deği(l)
neneyen kimseye evelallah etcek, hesap b(v)ercek değilin de
hiş kimseynen uğraşamacan hu yaşdan keyri anam
emme olmayo işde, neyeyse helecennanıyo i(n)san
ele ğüne garşı.. garı gısmının bi de bu derdi var
yaşına, saşına, başına bakmazlar “tefe gorlar”
öğüne gelene dert annat gari işin gücün yoğusa,
isdeyen isdedini desin valla
umurumdaysa köpeğ olu ürerin de!
Ismayılın hayalını gurmuşu(yu)n kırk sene
hemi de kime neyimiş gı!; bobam satarkana
öğüne gelen, basıp üş guruşu, satın alırkana
”benin deyen, aklına ğelen” sürürken ora-bura
hankı ırzı gırık öğnnerine geşdi de
“etmen-getmen”
“oda sizin canınızın bi parşası”
“çoluk-çocu(ğu) var, et dırnakdan ayrılı mı” dedi de
hinci namısımdan hesap berceğimişiyin elaleme..
tarla benim deği mi,
isder çalıya sürtdürün
isder çobana gütdürün
el keyfimin abılası değil ki
neyise lafın birini goyup ötekine geşmeyen
gaktım duttum hemen ordan
kesdirimden evin yolunu duttum, seğirdiminen
ha ev toplancak deği, emme böğün başga
garazevdalar bile çitirim ğibi çiçeğ aşmadı mı
her gün ora bura keydiğim fisdannarı asbaplığa basaladım
Ismayıl geleli düğünde bayramda keyindiğim
gizdeliklerin birini çıkarıyon ötekini keyyon
gerisini bana sor,
yoşuk deye perdeyi değişdirmişiyin
“iki ğarılı bitten iki analı sütten ölü(r)” deler,
Ismayıl da nere varsa zufra atılıyodur,
kankı gapıyı çalsa ikram izzet boldur
emme kimse benim gibi yeyim-yeycek,
gırıntı mırıntı tedarikli değildir valla,
adam açık çay içerimiş.. ya
kim demlikde demler de
yedekdu ıscak su bulundurur
çocukların hankı gelse evel Allah eli boş gelmezler,
bek bonkördürler valla neliklerinen etişdirdim ben onnarı,
başgaları olsa her Allahın günü hır-gür eder,
dirlik düzennig galmaz harp çıkarı(r)lar,
onun bunun nizesinde olular ya
valla şükür emrine esla
esla birinin ötekine gaşını eğmesi yokdur..
neye biliyon mu çok çekdim bacım,
o zamannar birbirlerine mut oldular,
öğeylik ne bildirmedim ben onnara, bek dutgundurlar
bi araya ğelsinner var ya hankı hankının bobası,
hankı hankının gardaşı,
hankını hankı doğurdu bilemen valla eller öz gardaş geçinmedi emme
ben esla öğeylik bildirmedim.. esla, esla..
benim çocuklarıma falanın fianın deği(i)
Aşadudunun çoc(u)kları deller, ta öyle
onu deyodum payam ceviz gırmışıyın, sandıkda
leblebi-fısdık, piskevit, lokum
kekik hazır tıkırdayıp batı(r) zobada
dünden su dökünüp saşlarıma gına vurdum
yemen gınası ay anam,
elime bile gapgara oturdu
aççık sovan gapcığı goduydum ondan mı ne
dırnaklarım narçiçe(ği)
sankı yarından sonura gerdeğe gircek gibi
eller duysa görse tefe gorrlar, gülerler vallahi
aman kim görcek beni
herkeş işinde gaydında
hemide bizim macera, havaslık unuduldu getti
bi elden bi ele,
o zamannarı bilen-eden galmadı desek oluu
hemi de herkeşin a(ğ)zı kesem mi ki?
aman kim ne derse desin
ekmek suladım
kaş gap aş bişirmişin
fasilesinden, keşge(ği)ne,
ilanasından, gumpirine
kime sorsan garının kesdiği yenmez der ya,
hinci kime halim hu deyen
horaz kesdim hemide kendi elimine
hinci bi deliğannıya hu horazı bi kesivi decen..
işin gücün yoğusa dert annat gari
eyisi mi üş gulfalla bi elhem “bıh” et boğazla at şora
hamıraşı, cılbır olu-geder oturukene
höşmerim, gadeyfi, taha ne;
havla etceğdim hinci yağsı yağsı kokar ortalık
çıkılar file hazır emme
gız daha ünneyip gelenece
kırk tefa eve varılır emme
yüremin gümbürtüsünü duysanız bi
sanki okula gediyon
sanki ilk gaçışım
sanki bekleyen var
yaş kaş olursa olsun
garı ğısmı her z(a)man garıdır vallahi..
DİPNOTLAR
önecek: önlük
yolluk : yol için hazırlanan yiyecek, yola gidene verilen hediye, yiyecek, giyecek, çıkın, azık
söykelmek: o istimete yönelerek gitmek
yalım : sanırım, sanırsam, ellehem, herhalde, gibi
guyvumak: koyvermek
tefe koymak : tefle yakılan manilerde adın geçer.. adıyın geçtiği maniler söylenir.
benin deyen : “ben güçlüyüm, iktidarım” diyen, zalim, önüne gelene korku salan
sürümek : alıp kaçmak, kız ya da kadın kaçırılırken gönüllü bile olsa bu sezilmesin içingitmez ya da gitmek istemez o yüzden kaçıran erkek sürümüş olur. Gönülsüz olmak da sonucu değiştirmez
Resim; Enes Özdemir
5.0
100% (4)