1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1176
Okunma
Usul usul bir sağa bir sola
Çınar ağacından düştü çınar yaprağı
Tam değecekken toprağa
Bir rüzgâr kattı tozu dumana
Bir kudretle yükseldi
Bir bir geçti çınar ağacının dalını budağını
Ayrıldığı dalına vardığında
Nispet yaparcasına
Bir döndü ki semazen misali
Sonra yoluna devam etti
Göğe bir adım daha
Ve artık geride çınar ağacı
Demek ki mümkünmüş
Bir yaprağın
Dalını budağını aşması
Bulutlar yakındı ve rüzgâr şiddetli
Nasıl da unutmuştu
Bir rüzgârın karekökü olduğunu
Her çıkışın bir inişi de olacağını
Rüzgâr yeter dedi ve dindi
Bir ileri bir geri
Bir ters bir düz inişteydi çınar yaprağı
Yavaşça kondu bir kaldırım taşına
Bir çocuk peyda oldu köşenin başında
Altında bisikleti
Selesinde malum yerleri
Ve ayakları döndürür hızla pedalları
Kazanmıştır rüzgâra sahip olma yetisini
Bisikletin tekerlikleri
Bir hengâmeye kapıldı işte
Yine bizim çınar yaprağı
Bir karış iki karış
Ve artık havanın boşluğunda yol alır
Kısa da olsa yolculuğu
Az öteye bir kibirle yerleşir
Araba yolunda
Bir arabanın çamurlu tekerine yapışır
O hür gezmeler nerede
Mahkûmdur şimdi çamura ve yere
Şimdi parçalanmakta
Toprak ananın
Öksüz çocuğu
Ağlar da canı yanar
Ve söver söver de söver
Nereden çıktı bu sonbahar
Ve dost değil düşmanmış bu rüzgâr.