9
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
2191
Okunma
Sessizliğe son noktayı koyarken haram sevişmenin çığlıkları
İtinayla şekillendirilmiş imgelerdi aklımın g/özbağı
Zaman ağırlığı ortadan kalkıp da
Kendi nefesimin boşluğuna hapsolmuşken
Flu ilahilerin keskinliğinde tekrar sessizliğe gömüldü bedenim
Oysa ki kelime artıkları serpmiştim çöllerime
Sağ yanımda cennet oturmuş
Yasak ağacın yeşermesini izliyorduk bileğime mühürlü şeytanımla
….
Bugün bana hediye ettiğin maskemi taktım Tanrım
Eteklerimde uçuşan pervasız kibrimden takip et beni
Her ne kadar ayrı iklimlere hükmediyor olsak da
Eflatun rengini her günahta kutsuyorum hala
Cehennem duvarına asılı kanatların gölgesinde tünemiş
Arsız masalların kudurmuş özlemlerini biriktiriyorum göğüs kafesimde
Kendi mezarımı kazdığım doğru
Yasal ölüm mevsimini beklediğim de
Bu yüzden boşalttım elime geçen her ruhun içini
Soyunup üzerimden gökyüzünü
Zerafetle varedilen güruhun yalanlarıyla doyurdum cümlelerimi
Ah sevgili Tanrım
Recmedilen gökkuşağının gömülü olan toprağında bul beni
Kadim zevklerin ıssızlığında adımı çağır üç kere
Yaktığım her mum ışığında parlıyorken tenimin tuzu
Gümüş dilinde bıraktığım tadı hazmetmekle meşgul şeytan
Elele tutuşup yürüyor sonra ay ve gece
Sabahın kızıllığına yeni bir tutku hazırlarken melekler..