0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1715
Okunma

Kan gölleri,gül yatakları,bülbülün nidası sıcak
Sevdalar oyuncak olmuş
Asil görünümlü boyalı yüzlerde
Dillerde süprüntü söz
Söyle can çiçeğim büzme goncanı
Aşka kim,hangi cesaretle kanat açacak
Girdiğin yol çıkmaz,düştüğün kalp batak
Züleyha’nın göğsünden emenler var
Aldanma sakın efsunlu dillere
Bu uğurda nice Yusuf yüzlüler yanacak
Yeşilin rengi,toprağın kokusu,ateşin demi sıcak
Öğrendiklerim var
Bu adı batasıca dünyada
Anadan gayrı yoktur hakiki bir kucak
Hayallerimi idam sehpasında bırakıp
Umudun alnına çaktım mermiyi
Aşkı esir pazarında çıkarttım satılığa
Vay ki vay, bir alan yok!
Artık gül goncasından uzak
Gülistandan bihaber bahçevan gibiyim
Rezil bir yüze doğan gün mahcupluğunda
Yakup’un çilesinde gölgelenen
Derme çatma kalplerin diş kirasıyım
Ve ufalanıp incelen zamanın pişmanlığındayım
Ruhun sancısı,gönlün acısı,kalbin atışı sıcak
Yayılsın zaman aklının odalarında,tozlansın
Hele yaz bahar ayları süzülüp geçsin
O yanan göğsün bak nasıl buz tutacak
Hem ölümün olduğu bu fenada
Unutulmaz mı sanıyorsun günün ve anıların
Sevdalar da baki değil yürekler küflenmişken
Esamesi dahi okunmaz aşka vefasızların
Can çiçeğim,gönül evim,maralım
Çekirdeğinde saklıdır cümle canlının mayası
Kalp başka söyler dil bir başka
Çatal yüreklerin bil ki sonra çıkar karın ağrısı
Döndü mevsimler yine
Dallarda domur domur çiçekler
Aşk diye diye öldüklerin
Vakitlice kara toprağa düşecekler
Susalım ve çekelim üstümüze ölümün örtüsünü
Bir kez daha yok gidenlere fiyakalı serenat
Onurluca sökelim namımız Mecnun olsun
İlmek ilmek işlediğimiz kalplerin aşk örgüsünü
5.0
100% (10)