14
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
1458
Okunma

yüreğimin kıyılarında
ayak seslerinden arda kalan o hengamede
topuklarım sancıtırken toprağı
ayak izlerinden haberi yok bu sokakların
ve üşürken iliklerim hasretin yeli ile
iklimsiz bir yarasın sen sol göğsümde
kendimden daha da eksilip sana kadar kalışım
şaşırtmasın seni aklından hiç çıkmayışım
bir neşter boşluğunda , kan uykusu nöbetlerde
akıttığım göz yaşını hürriyetine bağışladım da
huzur diye kanıp canımı yakan rüyalara daldım
aynı düş içinde ayrı iki ahmaktık
en çok ben ıslandım
bir anahtar çevirdim şiraze / siz duygularıma
suskularımdan fazladan bir umut daha çaldım
kara demesinler kadere sen varsan içinde
aşk demesin seni tanımamış hiç kimse
cehennemliğim belkide kim bilir
dünyadan bir avuç ateş doldurup ceplerime giderim
itme beni gönül kapından, kalkamam düşersem
bir ıslıkta yakarım geçmişimi, eğer canı gönülden istersem
üzülmek yok her ne olursa
her ne olursa ağlamak ta
sevileceğimi bilsem doğrulurum olduğum yerden
düşleyeceğini bilsem kırpmam gözlerimi
çek içine bir nüshada sustuğun kadarını aşkın
sustuğun kadar içinden sev beni
şifa ise varlığın, bırak can çekişsin dudağımda söz
seni kanadığın yaradan tanıyorum
kuşluk vakitlerini bile
varlığından seviyorum
sol göğsümde ağır aksak bir ölüm
üç gün telaşı olmayan bir kelebeğim
işle içime derin derin
en çok seni seveyim
Gülşah Gayret
Tekirdağ
_
5.0
100% (28)