Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Leylà ÇAKICILAR
Leylà ÇAKICILAR

Tanrının Önünde Meçhul Bir Abdala Döktüm İçimi…

Yorum

Tanrının Önünde Meçhul Bir Abdala Döktüm İçimi…

1

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

2832

Okunma

Tanrının Önünde Meçhul Bir Abdala Döktüm İçimi…

Tanrının Önünde Meçhul Bir Abdala Döktüm İçimi…

Bu akşam fânilerin en bahtiyarıydım.
Koptum adsız ve ruhsuz kalabalıktan
Uzaklaştım
Ufuksuz iştahlarıyla yavan ve kendini beğenmişlerden

Âlem büsbütün tenhalaşmıştı
Ağır Ağır
Çekti ay ışığını
Gecenin, karanlıklarından
Gökyüzü siyah kuğu gibiydi

Hafiften bir rüzgâr esti
Kasvet cebimde bir bulut peydahladı
Durup dururken
Kardeşlerimi emzirirken annemin söylediği ninniler aklımdan geçti

Hiç bırakmayacakmış gibi abdalın elini sıktım
Allahtan başka kimse bilmiyor
Sevimsiz, hüzünlü şeyler hissediyorum dedim
Uyku rest çekip terk etti gözkapaklarımı
İflas organlarımı yokluyor
Kalbime doğru usul usul ilerliyor canhıraş

“Tanrı insanın sırrını söylemez kimseye,” dedi
Yüce Tanrı’ya güveni tam olanlardan biriyim bende
“Nedir hüzün?” diye sordum
“Ruhun kaybettiği ilk savaş,” dedi

Bıçak gibi battı tenime sevimsiz cümleler
Sımsıkı kenetledim ellerimi birbirine
Sustum, sustum, sustum
Duygularımda ruhani bir patlama oldu
Sevinç sevinç üstüne kalmadı iç dünyamda
Sanki
Pentagram yıldızı koptu yerinden
Düştü, ritüelin ortasına
Bir çığlık yükseldi,
Yardı! Gecenin göğsünü
Heybetli dağlara abandı

Bi tarafim haşim’ yeri bi tarafim ateş çemberi
Unutulmuş gelenekleri ölülerimizin
Dünya egonun görmek istediği gibi
Adapla adapsızlık arasında sıkışan edep!
“Sevgi”
Kozasına çekilmiş kanadı defolu kelebek gibi
“Merhamet”
Sanki işkence sonrası vurdumduymazlığa teslim olmuş gibi

Hayat ölümle sürtüşürken
An zamanla yarışırken
Zaman mı değişti? İnsanlık mı?
Ne çok ”?” var, sigara yaktırır adama

A benim penahım! Meçhul abdalım
Bir cevap buldun mu? Lara?
Zamanı konuşmak gençlikten konuşmak gibidir
Ne fiyatını biliriz ne de değerini
Egoya kapılıp kanma
Bu çağın da düzeni böyle
Umarım farkındalığın farkındasın
Değilsen de eh o zaman

Peki, nedir Ego dediğimiz?
Bencilliğin soyundan
Melek yüzlü
Babayiğit
Makbul
Kravatlı civanlara
Kral sofralarda
Menfaatin şerefine
Kadeh kaldırtır
Bir gün ölümün geleceğini bile bile

Nedir menfaat?
“Menfaat”
Öyle lanet bir şey ki
Kardeşe kardeşin lokmasını saydırır

Nedir bencillik?
Allah başa vermesin
Zehirli sarmaşık gibidir
Nasıl ki zehirli sarmaşık sardığı ağacı bir süre sonra kurutursa
Bencillik de ruhunu sarar ve bir süre sonra
Ağaç gibi insanlığını kurutur

Nedir insanlık?
Daima gözden geçirilmeyi gereksinen
Çeşit çeşit insan var
Aşında alın teri olanı var
Arsızı var, hırsızı var
Edeplisi var, edepsizi var
Emanete ihanet karıştıran var
Merhametlisi var, merhametsizi var
Maalesef
Dürüst olmanın
Çok ağır bedeli var

Nedir merhamet?
Evrenin direği
İnsanlığın olmazsa olmazıdır
Mesih’in bedeninden dökülen ter gibi
Ateşin üstüne düşen bir damla su gibi
Adı konmadık binbir başlı ırmak gibi
Suyu çekilmiş duyuları yeşertir

Nedir evren?
Kapaksız kitap
“İlhai”gücün ihtişamlı eseri
O Tanrı ki, ne eylediyse güzel eyledi
Buna “Aşk ”da dahildir
Amma
Bu kubbe altında insan eli değdiği yeri talan etti

Nedir aşk?
Aşk mı?
İçinde aşk taşıyanın nefes alması zahmetli olur
Dile getirmek mahremine halel getirir
Aşk, ulvi kelimedir
Mahrem gibi, vuslat gibi, hicran gibi; ama mutluluk gibi de
Bazen bir gözde görürüz onu, bazen bir yüzde
Bazen meltemle gelir, bazen şimşekle
Bazen şarap olur sarhoş eder, bazen iman olur uyulur
Bazen köz olur yakar, bazen derya olur boğar
Bazen sır olur saklanır

Meçhul abdal
Güzel insan!
Sana diyor ki kalbim
İşittiklerimi kitapların arasında saklayıp kurutasım geldi

Sanki melale bir teselliydi
A be Abdal
Kendime nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum
Muğlak hayatın içinde sırtımı geceye dönüp
Bir mendil gibi oturup gözyaşı beklerim
Her yeni güne bir prozac’la başlarım
Hüzünlerimde korkunun nabzı atar
Aklım ninni dinleyen o şehla bakışlı çocuklarda kaldı
Sol, göğsümde
Eskiden kalan bir ağrı izi var
Herkes gibi
Herkesin ortasında
Açıp göğsümü göstermedim
Hem hangi ağrı diğerini geçmedi diye ayıplar?

Ne saçma! Ne budalaca!
İncinme gibi rezil bir hassasiyetim var
İncindim abdal! İncindim ama incelemedim
Tahammül deryasında kütük gibi sürüklendim
Kıyıya çıktım
Ayaklarımı çakıllar parçaladı
Dudaklarım zılgıt yemekten çatlak
Kalbim mi?
Kabuk bağlamadı hâlâ

KAYIP YALDIZ

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tanrının önünde meçhul bir abdala döktüm içimi… Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tanrının önünde meçhul bir abdala döktüm içimi… şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tanrının Önünde Meçhul Bir Abdala Döktüm İçimi… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
flycan57
flycan57, @flycan57
20.3.2015 11:12:23
"A be Abdal
Kendime nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum"



insan bir süre sonra hayatı bırakıp kendini sorguluyor galiba...o kadar güzel anlatmışsınız ki..içimizdeki çıkmazları...
tebrikler saygımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL