Fırtına öncesi bir sessizlikte, birlikte susuyoruz…
Hava; Zift gibi ayrılık kokuyor!
Belki aşkın, belkide hayatın yol ayrımındayız!
Sonu baştan belli film gibi, her şey olması gerektiği gibi oluyor.

Ben susmam gerektiği için susuyorum.
Sen gitmen gerektiği için gidiyorsun!

Gidiyorsun...
Yazılacak bütün şiirler yazıldı, konuşulacak hiçbir şey kalmadı dercesine…
Gidiyorsun işte!
Denize küsmüş martılar gibi, sessizce.

Gidiyorsun, gözlerimden kayan bir yıldız gibi kayarak!
Gidiyorsun; Kabuk bağlamış bir yarayı tekrar kanatarak!
Gidiyorsun…
Kalmak için hiç bir neden bulamayıp, gitmek için binlerce sebep bularak.

İşgal edilmiş bir ülke kadar çaresizim…
Savaşta yenilen bir komutan gibi öfkeli…
Kılıcımı teslim etmeyecek kadar gururluyum.

Ben senden yürekli bir sevda istedim
Uzun gecelerde sıcaklığına sarılmak…
Mutlu sabahlara seninle uyanmak istedim.
Başını yaslayacak omzun benim omzum olmasını…
Saçlarını okşayan elin benim elim olmasını istedim.

Olmadı...
Olmadı...
Olmadı…
Sevdamız; Bir rüzgar gibi esti geçti.
Tüm dileklerim içimde can çekişirken…
Ayrılık içimde fosilleşti.

Gidiyorsun…
Hiç düşündünmü; Sen gidersen ellerimi kim tutar?
Kim gözetir beni; Kurda, kuşa, yabana karşı?
Senden arta kalan yüreğimi kim konuk eder?
Yokluğunu; Bu deli gönlüme nasıl anlatırım?
Velayeti bana ait bu yetim sevdayı…
Sen olmazsan,ben nasıl avuturum?

Artık ne bir geceyi paylaşacağız, nede bir sabaha uyanacağız!
Kimsesiz odalarda kalacak sevişmelerimiz…
Dikiş tutmaz yara gibi, kanayacaksın içimde!
İsmin dökülmesin diye, dişlerimle dudaklarımı parçalasam da…
Kim baksa; Yine seni görecek gözlerimde.

Gidiyorsun…
Senin karasularına gelsem, bu deniz beni boğar.
Bu şehirde kalsam, üstüme öfke yağar, nefret yağar!
Bende giderim, gitmesine de…
Bu deli sevda; Hangi çantayla taşınır, hangi bavula sığar?

Git!
Ne mutlu olmamı dile, nede bir gül bahçesi vaad et bana.
Kanatsın beni efkar yüklü şarkılar
Kan kussun şiirlerim…
Artık ne dergahında el pençe divan durur!
Nede kapında el etek öperim!

Hadi git!
Sanmaki; Perişan olur, ardından çocuklar gibi ağlarım.
Ne senden bir gıdımcık sevgi dilenir...
Ne sana gitme diye yalvarırım!
Sadece…
Artık gülüp geçerim aşka…
Yeni yetme sevdalara; Flu bir tebessümle bakarım.