2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1667
Okunma

KİME PAZARLADINIZ TEBESSÜMLERİMİZİ
Yitik kent’in hüzünlü çocuklarıydık biz
Buruktu dudakta tebessümlerimiz
Ayrıştırmalara kapılar aralar
Birimiz Kürt
Diğerimiz Türk
Öteki Çerkez olurdu
Masumca minicik yüreklerimizde
Birgün
Ansızın çıkageldi ergenlik
Rüzgârırına kapılarak düşlerimizin
Düşe kalka savrulduk bilinmezliklere
Cehaletten
Yoksulluktan yorgun yüreklerimiz
Sinsi büyüsüne kapıldı karanlıkların
Kimimiz aydınlıklarda boğulduk
Neden, niçin öğretilmemişti
Farkında bile olmadan
Eceli koluna takarak
Kapıya gelmişti ayrılık
Olmuştuk birimiz özgürlük savaşçısı
Diğerimize denmişti Mehmetçik
Neydi bütün bu yaşananların gerekçesi
Kimdi kini, öfkeyi beyinlerimize nakış nakış işleyen
Erdemi, vefayı öğrenmeden
Kimdi birlikte yediğimiz sofraya pisleyen
Ne bir sevgilimiz oldu
Ne de severek bekleyenimiz
Dudaklarımızdan düşmeden sevgi sözcükleri
Tutamadan bir sevgilinin elini
Öpmüştük anlından eceli
Bazen analar ağıtlar yakmış
Bazen kuzusuna kınalar yakmış
Boynu bükük gelinler zılgıtlar çekmişti
Umursanmadan
Dudaklardaki buruk tebessümler
Bırakmıştı yerini kapalı kapılar ardındaki kirli pazarlıklara
Ne güzeldi masumca ayrıştırmalarımız
Küslüğümüz an meselesi
Barışmalarımıza ne demeli
Sarılır da şaka yaptım
Şaka oğlum şaka
Dönerdik kaldığımız yerden
Buruk tebessümlerle oynamaya
Şimdi kendini entelektüel sanan godoşların
Ayrılık kusmakta lağım kokan nefesleri
Ya ayrılık ya ayrılık söylemleriyle
Kime yaltaklık yapıp
Kime pazarladınız
Dudaklarımızdan çaldığınız buruk tebessümleri
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (6)