Zamanın tik-takları arasına sıkışmış hayatlar bizimkisi
Ne gelene hoş geldin,
Ne gidene eyvallah.
Uyuşturucu almış hayallerimiz,
Kısmetlere çaput bağlamış umutlarımız var.

Dakikalar, saniyeler, anlar
Her biri
Anlamlı yada anlamsız
Hayatımızdalar.

Zamanın tik-takları arasında kalmış hayatlar bizimkisi
Saliseler gereksiz ayrıntılarda boğulmuş
Dondurulmuş tepkiler var yüzümüzde
Anlarımız fotoğraf karelerinde sıkışmış.

Saat yedi kalkma,
Bir yemek yeme,
Onbir sevişme,
Onaltı ergen,
Kırk tırt,
Yetmişse…

Zamanın tik-taklarıyla adım atar hayatlar bizimkisi
Biri karakalemi almış eline
Çizmiş durmuş çöp adamlar gibi bizi.
Elinin karasını beyaz kağıtlara sürüp;
Bizden büyük gölgeler koymuş önümüze.
Tik savaştırmış,
Tak seviştirmiş
Birbirimizle.

Zamanın tik-taklarıyla kurulu hayatlar bizimkisi
Durmadan ilerlemiş
Peşinden bizi sürüklemiş yelkovanı.
Tik sevilmişiz,
Tak terkedilmişiz.
Tik gülmüşüz,
Tak güldüğümüz için sövülmüşüz.

Zamanın tik-takları gibi hayatlar bizimkisi
Koştur dur,
Tik ileri,
Tak ileri.
Boğuş dur hayatla
Bitene kadar yaşam saatinin pili.

Serpil ŞEN