48
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2534
Okunma

yokluğunun sarkacı vururken geceye
kendini soktu akrep daha az önce
yelkovanım hüzünlü
yalnızım zifir gibi
gölgeme sığındım…
(…aşk;karanlığa hapsolmaktır…)
yılların iftirası bulaşmış üstüme
itiraf vakti gelmiş;anladım…
düşlerin saklambacında
çoktan kayboldu yürek
ben bu ebesiz oyunda
korkarım çoktan yandım…
(…aşk;teslimiyettir oyunlara…)
sen öyle uzaktan uzağa
günü eklerken güne
ben
benden kalan küller
ve solmuş güllerle
mâbedine kapandım…
(…aşk;baştan kabulleniştir ‘tek’liği…)
dermânı yok dizimin
gelip yalvarmaya
ellerim şahdamarımda
bekliyorum…
bir çığlık duysam hani
kendim keseceğim önce
tenimi yalayan iç çekişini…
peşimi bırakmadı Tanrı
sabrımla sınandım…
(…aşk,çoğaltırken tüketendir sinsice…)
(…ve her aşk kendi kurbanını yaratır en sonunda…)
suya yazar gibi
yazdın adımı
bestelerken aryasını zaman
sustum…
sustukça seni buldum…
kırık dökük bir saat
yapışmış eteğime
yaşatmak için beni
oysa ben
çoktan durdum…
savaşçı
(ö.t)
5.0
100% (1)