gittiğin tren yolunda , raylara bıraktığın göçmen kuşların hikayelerini anlatır hala rüzgarlar
feri sönmüş gözlerimin yağmurlarına






karanlık çöküyor yine ufukta
üstümde başımda sensizliğim
bulut perişanlığı bu belki bilirsin
darmadağınığım işte umutsuzluklarımla
özeti bu
sensiz bırakmamalıydın kuşlarımızı
‏‏gitmemeliydin




ıhlamur ağaçlarında garip ıssız bir rüzgar‏
ve durulmamış yağmurlar ıslanmış‏
her fotografımızda bir pazartesi sancısı‏
‎ayrılığımızın pazar ertesinden kalmış‏
gitmemeliydin


yapraklarını arayan dallarda telaş‏
‎gülümseyişleri’nin gölgeleri duvar dipleri‏
kaldırımda öksüz bir şiir şimdi
bir kedi sesinde sessiz yarası‏
‎güneşsiz kaldım buralarda‏
susuz çöl gibi bırakıp‏
gitmemeliydin‏




hangi kuş yankısıdır bulutlardan yağan
eylül bir geceydi bu ay ışığına göz pınarımı verdiğim‏
aşkı asırlar ötesinden sevmek‏ti
seni sonsuzluk öncesinden beri‏
ve sonsuzluğu bir şarkıda sevmek
hain bir mevsime inat beklemekti‏ seni‏
gitmemeliydin‏




gölgeleri yorgan yaptım gecelerden‏
sesini aradım köhne sokaklarda
yıkık meyhanelerin köşelerinde‏
‎kırık bir keman gibiyim anlasana‏
‎sessizliğim belki sana değil
öncesi olmayan ağır bir hüzün rüzgarına




asırların kuytuluğunu bırakıp
ateşböceklerinin ışığını yıllara ver
beni anlamlandır yine‏
beni hecelereden
beni senelerden
beni gecelerden der‏
sen gideli uyuyan yıldızlar
sen gideli sığ bir göl gibiyim‏
sen gideli seraba muhtaç bir çöl‏
ve yanmış bir fotograf karesi‏
mamafih sen gideli‏
ben de gidiyorum kendimden‏
gitmemeliydin




şimdi sana gel desem gelemezsin biliyorum‏
‎yapısı müsait değil
uçuşan kar beyazlarının zamanda saçlarına‏
‎yarım bırakılmış bir kadeh gibiyim‏
içmeden terk edilmiş bir kenarda
mahzun bir ardıç kuşu‏
‎kırık penceremize konmuş bir serçe bakışında kırgın anlamlar
mevsimler öncesinden izi kalmış zamanlar‏
‎duran takvimlerde yelkovanı akrep küskünü bir saatim şimdi‏
anlasana‏
gitmemeliydin‏




rüzgarlı bir kaldımda
yağmurun kucağına terkedilmiş bir şiir bu‏
‎satırları kaybolan yıllarımızdan anılar‏
‎ellerini arıyorum şimdi
sanki buradaydılar‏
‎yoksa sonsuzluğu mu aldın ellerine
beni bırakırken bu ayaz kışta‏
nedenlerini anlatamazsın boşversene
gitmemeliydin



ihtişam bu gök
yıldızlar ve sen‏
‎med cezirler
sukun aydınlık irem‏
gittiğin sabaha çiğ düşüyor‏
üşüyorum‏
çiğdemler
buz kesen bakış
ve gölgeler‏
‎karlı dağlarda mum yanığı bir kesikte‏
düşüyorum‏
‎şimdi mektuplar hatıralar ve herşey yok‏
hayat zalim dünya acımasız‏
‎ve bizden kalan serseri ruhlu şiirler‏
ses ver kalbime
uyuyan gemiler gibi sukun‏
‎bilmemeliydim anla‏
gitmemeliydin‏




kırık dökük bir aynadan yansıyan suretim şimdi
hayat‏
hayali uzak bir evrende kalmışlığımız‏
çocuk düşlerimizden ayrılmış silinen yanlarımızda aykırı hayal yangınları‏
‎dipsiz kuyulara atılmışlığımız işte‏
sesimi duymayan gece kuşları‏
‎özlemlerimiz vardı daha
birlikte yürüyeceğimiz yollar‏da
hani gülümseyecektin kaderimize‏
‎şimdi kuşlar kanadı kırık ağır yaralı kaldırımlarda‏




maziye döküldü herşey
ay yüzlü solgun benizli yıllara‏
hiç kimse gülüşlerimizin verdiğini veremez‏ anılarımıza‏




serin bir ağaç gölgesi gibiyim dingin ötelerden‏
eriyen mumların birikimi gibi donuk‏
‎gemici fenerleri kör oldu‏
gitmemeliydin‏
‎bende aşk’tı her salisen‏
bitmemeliydin‏



güneşe hasret gece sokakları‏
‎günle sönen sokak lambaları gibiyim‏
‎ışığımı çekip alan hangi şarkının nağmelerinde gizliydi bu ayrılık söyle‏
‎solgun yapraklarına ağlayan takvimler gibiyim
yorgun ve ümitsiz‏
‎kuruyan dudaklarımda bir damla sevgine hasret‏
ellerimde ellerinin yokluğunda öksüzlüğüm‏
gitmemeliydin‏




hangi buluta yazmıştım özlem dolu bir günü‏
hangi yağmura biriktirdim senle dolu ağlamaları
hangi kışı örttüm’se üzerine‏
‎mühür kurşun gibi ağırdı kapandı‏ sözlerime‏
iki yüreği sığdırdığım ucurtmamız‏
‎intihar bulutlarının can kesiğinde‏
gitmemeliydin‏



çekip gitti yıldızlar
gecenin eskimiş saatlerine tutsak seni alırken
bende sensiz bir mavi siyahı hüzün şarkısı bıraktılar‏
‎oysa saçlarında toplayacaktım tüm yıldız düşlerimizi‏
gülümseyecektik geçmişten günümüze‏
‎bırakmayacaktık hatırlar mısın, ellerimizi‏



şiirlerimin divitini‏
‎suret-i aşkına bandım‏
anla beni‏
ey hatıralarımın şahı
gözlerin‏ denizleri
şimdi gözlerimi
‎incittin yağmuru ve yüreğimi‏
‎sus artık
biriktiriyorum sevmeleri‏
ne desen kanatıyor
kanatıyor sesin artık şiirlerimi‏ ...

gitmemeliydin ...












Mert Yiğitcan - Ayşegül Aşkım KARAGÖZ
24 . 01 . 2015