baban "-aferin delikanlı..
..
okuyacaksın..." derdi
sana
"canıımm"
bana
"okuyacaksın"
ben boyamak isterdim "körüklü çizme"sini..
tek derdim
seni görebilmekti..
sana yakın..
olabilmekti..
görsem bakamazdım asla
yakalanırdım her defasında
babana,
bekletirdi beni esas duruşta
"dersler nasıl? delikanlı"
gür-davudi idi
emrediciydi sesi
öğrenmiştim..
"iyi" demek yetmezdi
her defasında
"-çok iyi Mehmet amca"
"aferin"
..
"okuyacaksın delikanlı!"
..
emir netti
cevabın da net olmasını isterdi
"okuyacağım" derdim esas duruşta
tekmil verircesine
kim olmaz diyebilirdi ki!
koskoca Kasabanın Memet Bey’iydi

o tahta sandalyesinde
sen kucağındaydın..
seni ilk gördüğümde
son gördüğümde oydu belki
"sevgi arsızı kedi"
yana çeler gür saçlarını
yaslardın yüzüne, yüzüne
gül yanağını..
beni alırdı gözhapsine,
kestirirdi gözüne
gözümün içine-içine bakardı
"çalış delikanlı" derdi
baştan aşağı süzerdi
başkası olsa çok korkardı
hatta paçalara salardı
derken gülümserdi çatık kaşları..
yüzü gülümserdi


kazara serserinin biri sana
olur ya
bir laf atsa,
aşk mektubu yollasa
sabaha kadar altına ederdi..
ertesi gün okula gelemezdi
ben korkmazdım ama
o da
benden öyle bir şey beklemezdi
boşa çıkarmadım güvenini
hiç bir şey o güveni
sarsmaya değmezdi...


güya ödevine yardım için annen
çaldığında öğrenci kapımızı
eteğinde kırmızı kırmızı
elma..
oysa ben ne anlarım senin derslerinden
ama
sabahlara kadar kitabını çalışırdım
hazırlardım en harikasından ödevini
süslerdim ismini
beklenenin çok çok üstünde kağıt para
elime sıkıştırmaya çalışırdı
alır mıyım..
baban yollardı belli
"memet aben "okusun" dedi,
"alsın" dedi" derdi
annen.. mahallenin Yörük Gelin’i
cebime sokuverirdi

ben bayraktarı idim orta okulun en önde
sen majörü ilkokulun, bando takımının önünde
son gün müdürün oğlu bitiverdi
takım elbiseli züppe
yerim diğer talebelerin içi
Cumhuriyet Bayramında alkışlamıştı beni
baban sorarsa ne diyecektim şimdi
bayramım bitti
hâlâ bayramlar bayram olmadı gitti
o günden beri
oysa
tüm derdim seni görebilmekti
seni Kafkas elbiseli
al-yeşil pembeli
bütün gözler sendeydi
biri "peri kızı" dedi

ben "Kainat Güzeli"