gecelere bıraktığım dağınık sevgililer
sevişirsek silinip gidecek
dudaklarım titrek sıcaklığınızı taşıyor

tutunduk gök zerresine
bir vardınız bir yoktunuz
oyunlar oynamıştık bir suyun tuvalinde

ruhunuzun yangınıydı içine alan
bırakıversem kaybolacaktım
tutundum sizden artana
ay ışığını siz sanacaktım

aşk muharip itina
kızıl kapıları seviyor
serüvenler çalıyor şarkılarında
takma ellerimle okşuyorum tenini
arkasında ben yitik kahraman

korkunun arzuhalindeyim sizde
şehvetli şeytanın nefesi
homurdanıyor kendine büküp
çığlıklı mezarlar görüyorum omuzlarında

ya o ihtimam
asıl asi o
güçlü kavrayışları vardı
gamzelerin
kudurup doruklara kanat açan at

şekilleri küskün kaş göz
küçük detayları vardı
saçlarınız kanatırdı ilhamımı
öpüşmelerimiz tuzlu denizlere açık

ihanet bu itiraf sayma
kendimi sevdim saklanarak
üşüyen yapraklarım vardı
üşüyen

in geceye cisimlerin kıralı
buda dök ne varsa benden çekinme
istersen öldür sevgilimi
kanlı ellerinle saklan git
bir daha seni görmeyeceğim
sevdiğime ihanet etmeyeceğim.