ıslak kara zeminlerde ıslandı ışıklar
sere serpe darmadağındı halesi
katar yolluğu akıştı tenhasına sokakların
ardından toplaştı sokak serserileri
tiksinti koparan coplar indi kalktı
gaz yapan bibere boyandı parke taşları
sertti aymazlığından kurşun sesleri
düşler incindi bir bir

bir hayalin rüyası sanıldı ilkin kasım ayları
silindirler geçti en aydınlık gök katmanı üstünden
aklım üşüdüğü andı, atıldım gerisingeri yeniden
yorgansız ve yorgundu arsızlığın temel siperleri
indi kalktı ölümüne
kapkara kesti bulutsuz iken gök
şimşek çakımı örtündüm
ürküntüyü alçaklığın ince beline

yalındı her şey amma karanlıktı apoletler
avucumda sakladım yıldızın birini
kan kokusu yayıldı bedenime oy oy ki ne oy

dayanması güç ağıtlarına annemlerin
bu yüzden ağlamayı öğrenmediğimden iğrendim
as paran asi çocukların bir ikisini yazdı belleğim
şüphe dolu maskeler
ay yıldız güneş sevinçliydi yangınından diğerleri
yüz yüze geldik zaman içinde şiirlerin

kara kalem basıverdi böğürlerine
yaylasın yıldızlar Şimali
Güne yakın kalayım hiç değil
erdemini ilkelliğin, geleceğin
tadını kaçırdınız hovarda demokrat/inin
size de lüzum edecek adaletin sarsak avcısı
dökülür burundan revansın ama efil
yürü git binlerin kan kokusu sinmiş yoluna
şakısın, şen şakrak gezindir faillerin
23.12.2012 17.45