3
Yorum
11
Beğeni
4,9
Puan
1108
Okunma
Nidalar yükselirdi
En tanınmazlıkta
Bakir ovalar esir düşmüşken
O eserekli düşlere
Kılıksız kılıfsız yaşanırken…
Pencerelerde sardunyalar
Kuş yuvaları kadar kırılgan
Tümlerken hayatları o suretsiz yalanlar.
Özdeş ve yalın
Hani nerede o eşrafım
Olanı görmezden gelip de
Görünmeyene dokunan
Eşlik ederken o heyula buhran.
Uzak odalarda yakın ruhlar
Yakın olup da can evinden vuran…
Nasıl ki izafi
Peyder pey olsa da
Kılı kırk yaran
İçerisinde, çevresinde
Mubah değil asla zikredilen onca yalan.
Mimlenmiş bir kere aşk
Sığmaz iken yere göğe
Yanında hem özlem hem hicran.
Devasa gölgeler
Peşkeş çekilirken karanlığa.
Kaç hadi kurtar kendini
Asla yenilme
Mimlenmiş kerelerce
Adı aşk nasıl olsa.
Yoldan çıkmış bir kere
Ne zaman erdi ki bu hikâye nihayete.
Hır gür ve onca telaş
Randımanı öfke
Nice terk ediş
Döndü işte
Başladığı yere.
Fazlasıyla yılgın gönül
Bir o kadar sünepe
Yol yordam bilmese de
Her daim mihenk taşı oldu ömrün.
5.0
92% (11)
4.0
8% (1)