14
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1546
Okunma

Hicap ettiğim o devasa boşluğun nihayeti
Oysaki nazarında bir çiy tanesi
Aşkın rüzgârında savrulan.
Kıdemli bir var oluşun tek imgesi
Adımı çağırırken hüsran en uzaktan
Sesimi duymaz iken bir Allah’ın kulu.
Çırpınışlarım ve soluk kaderim
Yoksunluğum hatta yokluğunun
Yürekteki izdüşümü.
Katmerli ola ki yalan
Sonsuz deme sakın
Sığmaz yere göğe ettiğim kelam.
Rütbem ayrılık
Yolum Hak yolu
Belki de kocaman bir halka
Boynumda asılı duran.
Çoktan çektiler ipimi
Çok zaman oldu vereli hükümlerini
Issızlığın sığıntı kollarında
Muhafazalı dünyamın koridorlarında
Per perişan bir benlik
Defalarca küllerinden doğan.
Üslubum nasıl durağan
O kimlik ki kayıplarda
Sığdırabildiğim kadar içine hicran.
O asude varlığın peşinde bir kere
Bazen sona ermek olsa da
Aslolan değil midir ermek hidayete.
Alabildiğine efsunlu şu âlem
Olabildiğine eşlik eder dost bildiklerim
Hançerlensem de yürekten
Sevgi her dem vazgeçilmezim.
Nazarında niyazında yankılanan çığlıklar
Sığınmış iken savurur rüzgâr.
Savrulmak olsa da bedeli
Her birimiz değil miyiz
Hayat denen yolun neferi.
Yanık bir türkü kadar yakan bağrı
Hala çözemediğim varlığımın
Onca teferruatı.
Yüklü yürekler alabildiğine
Kim bilir neler saklı en derinde
Onca insan onca yakarış biteviye…
5.0
100% (20)