0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1079
Okunma
Sularda göğü, gökte seni arıyorum
Boğazdaki ıssız yalının penceresinden
Bulutlara bakarak alıyorum bir yudum
Rüzgâra emanet kalan nefesinden
Boğazımda kalıyor, boğuluyorum
Acı, isyan deryasında küreklerken
Çileyi anlatan bir ressam görüyorum
Resmin, nedense her yanı aynı ben…
Anılar dolu sandal teslim oluyor
Dalgalar katil o günden beri
Korkuyorum, soğuk ölüm gibi sızıyor
Örtüyorum gözlerimde ki siluetini
Ve buz esen dünyaya pencereyi
Şömine önünde küçücük iki sandalye
Birinde ben oturuyorum, diğerinde sen
Ey ne varsa sürükleyen zaman! İşte böyle
Uğraşma, asla alamazsın onu benden
İki ruh bir bedende sarılıyor
Dost mu ateş; çepeçevre sarıyor
Tutuşuyor içinde bizimle bu yalı
Yüzün gitme der gibi bakıyor
Ruhum unuttu her şeyi seni duyalı
Bu yüzden istemesen de kalıyor
5.0
100% (1)