1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1555
Okunma

Ben seni bu şehrin duvarlarına el sürdüğün için değil,
Yağmurun altında birlikte yürüyelim diye de değil,
Baharda açılan güllerin mutluluğunda hiç değil,
Ben seni, sen olduğun için sevdim
Ellerim kana kana ellerini arzuladığı için değil,
Gözlerine uzun uzun bakmak için de değil,
Gözlerindeki o mutluluk kervanında olmak için hiç değil,
Ben senin gözlerinde var olmadan da sevdim
Yani, seni, sen olduğun için sevdim.
Ellerinin içi gökyüzüne baktığından,
Gözlerin haya ırmağıyla hem-hal olduğundan,
Attığın adımda ’Allah....’ diye haykırdığından
Sevdim, seni.
Gidiyorsun,
Yolun sonunu bilmeden gidiyorsun.
Geriye bakmadan,
İnatlı bir başkaldırışla gidiyorsun.
Asi bir küheylan gibi.
Ve ben gidişinle seviyorum seni
Evet.
Ben seni, sen olduğun için sevdim.
Sensiz geçen gecelerin karanlığı, beni sardığında,
Gözyaşlarımın girdabında boğulduğumda,
İçimi günden güne parçalayan, ümitsizlik kapısı araladığında,
Sevmekten vazgeçtim mi ki?
Asla...!
Ben seni, sen olduğun için.
Yani, gittiğin için sevdim.
Gittin ama bitmedin...
Gittin ama sevmekten vazgeçmedim.
Ve usulca fısıldadı zaman:
’Bana bırak...’
İbrahim Halil ÖZLÜ
Şiirime Uğur Böceğini layık gören değerli sayfa yöneticilerime teşekkürlerimi arz ederim.
5.0
100% (2)