2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1742
Okunma

Ey y a ş a m
Beni kendinden ‘’ aforoz ‘’ et.
Tadım-tuzum yok bu aralar.
//
Ne zaman uykuya dalsam,
anlamadan
Geçmekte olan zamanın
Kör ikliminde üşür kirpik aralarım.
Aynası kırılırken geçmişin
Kendinden emin adım
Kendine b/ağlı
Çift dikişli bir ölüm satın aldım.
Bütün insanlık nasibini yudumluyor.
Bilinmez (ki)
Kaç dilde ölün meliydi?
Yağmur pencereden düş/erken(den)
Dikişsiz,
Ve meyilsiz
Sus-ar-ken insanlar.
//
Göğün mezarında uyur inancımız
Düşse
Üzerine basıp, tükürecek suretler tanırım
Yüzlerine bakılmayacak sıfatlarıyla.
Tökezler parmak diplerim de ki nefis
Ve sayıklar defalarca çok sonramı
Tutsanız ellerimden
Ötelesek hayatı.
Yaşasak.
Sahip çıkmazsınız bilirim
Para desen yoktu hiçbir cepte
Yırtılır emek
Böyle acınarak sürünür hayaller.
//
Bir şemsiye boşluğunda,
Ceketimin ağız kokan yanına ellerimi sıkıştırarak
Yürümeye başladım usulca.
Gökyüzü dinginleşmiş
İnsanlar bir birini yemekten katledilmişti.
Acımadım
Utandım.
Daha kaç ’’ a n n e ’’ gelirdi ki şu hayata?
Sonra yağmur yağdı
Sobamın başında insanlığı ısıtarak
Annemin pişirdiği kestaneleri ısırdım…
Gücenmedim yırtık çorabımın
Ve cebimde beş kuruş paramın olmamasına.
5.0
100% (12)