0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1195
Okunma
İnancın gölgesinden geçtim geldim
Güneşe vurulmuş yaprakları var inancın
Yağmura tutulmuş kökleri.
Salıncak bağlanmış dalları var inancın
Masmavi çocukları.
Geçtim, gördüm ve öldüm
Güneşte yandım
Yağmur da sele kapıldım
Adımı unuttum, adını sevdim
Durdum, sevdim de geldim.
Sevdim, öldüm de düştüm.
Kaç kere düştüm kuytu kuyulara
Saydım, yağmur damlaları kadar.
Kuytu kuyularda karanlığı boğdum
Geceyi böldüm, sessizliği yaktım
Herkes sustu, yer yarıldı
İçim çıktı cehennemden,
Içinde bir cehennemle.
Yanmış çocuklar, erimiş inanç
İnanç artık demir bir kılıç
Gölgesi var inancın, masmavi.
İnanç unutulmuş kınında.
Hatırlamaz çınar ya Ali
İnanç senin, gölgesi benim
Gölgesi yerle bir ediyor sükutu.
Sükut boğuluyor karanfil tarlalarında
Derinden bir ses geliyor, azimli
Ses, bilinmezlik denkleminin asıl cevabı
Denklem basit,
Kim?
Karanfil tarlalarında ses, yıkıyor
Karanfil tarlası mahşer yeri, ölüm uzak
Mahşerin tam ortasında bir gölge
İnancın gölgesi, gördüm
Uyandım, işte burdayım.
Sesin sahibi burda, sessizliğini sürmüş gözlerine
Ses yakında, sonsuzlukta yankılanır
Sonsuzluk içimde, ses sende
Sen sonsuzsun, adın sonsuz
Yüreğin sonsuz, saçların sonsuz
Sesi al, yak sessizliği
Ses masmavi, adın gibi
Artık bağırabiliriz içimize
Ama bağırmayacaz, unuttuk
Kim var ki başka içimizden ?
Kim duyar bizi?
İçim sen, masmavi içim
Gölgeler diyarından geliyorum
Selam getirdim, tüm selamsızlara
Artık ölebiliriz
Hoşçakalın.
5.0
100% (3)