0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1389
Okunma
Sonbahar geçip gidiyor
Ne kaldı geriye, ne kalacak?
Bir kaç kuru yapraktan başka.
Hergün bastığımız o kuru yapraklar kimin umrunda?
Benim umrumda.
Bazen kırdık onları, bazen yaktık
Bazen görmedik, göremedik.
Oysa onlar anlatmak ister bize
Tek bir şey, içimizde olan bir şey
Kışın habercisi, kuru yapraklar
Soğuğun habercisi, sararmış yapraklar
Bilemedim, dinlemedim
İçimde ki kışı hissedemedim
İçim dondu, yitirdim sıcaklığımı
Karlar altında kaldı sevdam
Tüm yolları kapattım yüreğimi gelen
Tuz bastım yüreğime en derin yaralarıma
Karlar içinde bir karanfil yaşar hala
Tüm imkansızlığa rağmen
Çünkü biz imkansız değiliz.
Yağmurlar yağdı,
Şemsiye icat edilmemiş içimde
İçimi ıslattım, cehennem alevinde
İçimde bir cehennem var hala.
Yitirdim sevdamı tutamadım
Yağmura kaptırdım ellerimi
Ellerimi de kaybettim sevdamla
Ellerini kaybettim bir karanfilin
Başkentim olan ellerini.
Başkentim düştü, gökten aşağı
Gök yarıldı, bir ad çarptı tüm sokaklarıma
Bir adın ayak izleri var başkentimin sokaklarında
Yapraklar paramparça,
Bir ad, sokak duvarlarında
Sokak lambaları çoktan sönmüş
Bir adam, elinde karanfil
Yağmur hala yağıyor, elinde karanfil
Bekliyor otobüs durağında
12 numara.
Bir kadın durakta, adın sahibi
Elinde şemsiye, şemsiye icat edilmemiş
Kadın bekliyor, adam ıslanıyor
Adam adın peşinde, kadın karanfilin
Adam ve kadın yitirmiyor
Çünkü imkansız değiller.