2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
903
Okunma
aşk belalı sıtma
örtüsü boyumuza kısa gelmiş
yaşamak denilen uyku, tutmuyor bizi
gözlerimiz her türlü söylencede efelenir
aşk, çocuk kalbi gibi küçültür bakışlarını
yere eğilir içinin nehirleri
şurasından tut koy kenara göğsümü
bembeyaz teni uzaklığın, geçiyor aramızdan uçurum
alnımız yazısından muzdarip
buruşturduğun şu hayat ütü tutmaz
yenisi için daha çok eskime
iyileşiyor kanattığımız bütün yaralar
gökyüzünün aklı karışık, bulduğu her boşluğu dolduruyor
aşk denilen kelime
gülün dikenine saplanıp kalması tesadüf mü
çok uzağa fırlattığımız ok dönecek,
kendi kalbimizdir hedef dediğimiz
ve aşk upuzun sessizlikten sonra
aniden kalkıp gitme hali
dağınık bahçeleri düzenlemek, çiçeklere yedirmek yalnızlığı
bir masa ile bakışmak saatlerce
ateşe vermek içimizin bütün suyunu
artık herkes kendi bıçağındaki cinayetten sorumlu
5.0
100% (9)