SEVGİ…


Gider göçmen kuşlar
Asılıdır kasımlarda ayrılıklar
Dışarıda yaprak döken sevgili ağaçlar
Rüzgarda vuslatın esintisi…



Şarkılar sarhoş salınır
Saatler matiz fırtınalı
Eski öpüşmeler kaldırımlarda vurulur
Tam da bir parkın ortasında çarpışırken iki kişi
Eski bir sevişme güncesi düşer gazetelerin nankör manşetine…



Senin kömür gözlerin
Benim yaşam telaşım
İki pırlanta bir çocuk ve dışarıda derin bir güneş
BİR ocakta çamurlu su akan gün
Elimde ekmek alnımda terken seninle sevişmek…

Şimdi öp benim tenimi
Sefer tasında senli sevdalarım
Uzak çok uzak gök
Yerlerin içi tanrının rahmi kim bilir
Her kazılmışlığım bir şiir belki…




Çürümüş kelimeler
Yerin derininde akan şu sular
Nehirler
Nehirler boğar solukları
Raylı vardiyalar götürür
Götürür gökten uzağa siyah maskeli hayallerle….

Dışarıda toprak fışkırır
Taze tabutları bekleyen yakınların yankısı
Mermerlerde ağlar akşamlarken
Arafların ötesidir birini ölürken beklemek….



Saçlarına kömür sürmüş kadınlar
Islak çamurlarda oynayan çocuklar
Beyaz…beyaz…beyaz bekleyişler
Sabun kokulu nevresimler ve
Kefen ninnisi söyleyen ölüm maaşları…



Gökte ezan,çan,ritüel…
Küfürlü suskunluklar tanrıların sunağında
Şeytan daha merhametli zamanda
Ya tanrıya ihanet eden para düşkünleri
Neden tapar ki anlık makama




Ey Şeytanın sadık Hizmetçileri
Gömün kemiklerimi
Kemirirse kemirsin kurcuklar
Beynim çamurlu ve ben bir tanrının çocuğu
Gündüz şeytanınsa közleyin gözlerimi
Ben yanarken de görürüm tanrının en son sevgisini….