1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
918
Okunma
Ağlardınız siz
Gizli, içli, sessiz
Pencerenize konan kuşlara ekmek ıslatırdınız
Beklerdim kapınızın önünde
Belki çıkarsınız dışarı
Ve görürüm sizi diye
Perdeleriniz sımsıkı kapalı
Duyardım dinlediğiniz şarkıları
Tepeden tırnağa hüzün söylerdiler
Ağlardınız siz
Gizli, içli, sessiz
Merak ederdim acaba nasıl gülümserdiniz?
Yılarca evvel göçüp gelmiştiniz bu koca şehire
Satıp savmış babanız tarlayı tapanı
Sonrası fabrika dumanı, mazot kokusu, sefalet
Bir gün zifaf demişler koca demişler
Tutup kolunuzdan götürmüşler karanlık bir odaya
Sökülüp atılmışsınız çocukluğunuzdan
İrkilmişsiniz
Çaresiz bırakılmış elleriniz
Gözlerimin önünde belirince hayaliniz,
Tütün sarıp içiyorum
Bir de
Bekliyorum dinmesini fırtınalarınızın
Veresiye alıyorsunuz margarini sütü şekeri
Sadece ağlarken özgür kalabiliyorsunuz
Sarı güller filizleniyor içinizde
Ağlıyorsunuz siz
Gizli, içli, sessiz
Oysa nasıl da güzelsiniz
Nasıl da uzak, kimsesiz...
5.0
100% (8)