22
Yorum
56
Beğeni
0,0
Puan
3676
Okunma


Eskimiş suretine cesaret edip baksa
Dirçilmiş ipliğinle gözgöze bir gelseler
İdrakine ramak var merhameti bıraksa
Umudu, lime lime koparıp da bölseler
Her gece hazin sonun hüznüyle belendim de
O, göğsüne yatırıp derin uykuya saldı
Yılandan korkmuş gibi boynuna dolandım da
Kâbusun ortasından beni çıkarıp aldı
Acırım, baş koyduğum şu yastığın haline
Dile gelseydi eğer, neler söylerdi neler
Sabrı, ümide nazır pembe düş hayaline
Kapılmış gidiyorken, o kendinden bi-haber
An geldi hislerime harfiyen şahit olup
Ketum lisanı ile ser verdi sır vermedi
Üstelik her damlayı avuçlarıyla silip
Renk attı, ahenk kaçtı yılgınlık göstermedi
İki karışlık emek harcanmış hepi topu
Fakat kaç insan eli değmişti belli değil
Pamuk tarlasından tut tohumun soyu sopu
İğneyle alın teri sergileyen de dâhil
Tabir-i caiz ise gam yüklüyken o cüsse
Saadetle coşuyor gayesini baz alıp
Alı gitmiş mor kalmış, hâlâ ne umar ise
Günden güne eriyor ipliğinden azalıp…..
24/10/14/NÜS