6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1274
Okunma
Kınından sıyrılan kılıç gibiydi ayrılığın.
Ansızın dikiliverdi
Gönül tarlamın orta yerine,
Harmanda kaldı hasadım.
Nasıl saplanıverdi hançerin bağrıma,
Bir çığlık atımı vakit bile bulamadan
Eridi gülüşüm,
Pencerenin soğuk pervazına dayanmış dudaklarımda.
Zor adamım ben vesselam,
Laf anlamaz,
Hizana gelmez
Sevda karşısında.
Yalınayak,
Zor bulurum bu hayatın sonunu,
Her yana savrulmuş umutlarımla.
Bu geliş gidişler,
Daraltır vuslat aralığımı.
Bir gün olacak ki,
Eylül’ün hazana karışmış yapraklarında kalacak
hayaller,
Göreceksin.
Sevgili
Meğer ne çok severmişsin sonları !...
Yok...! yok...! Doğru değil bu !
Hayatı beklerken asıl ben yaratmışım onları....