7
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
1745
Okunma
dönüp baktım arkama
minarelerin ötesinde kaybolmuş güneş
yeni bir hüzne kavuşurken akşam
gecenin yağmurlarını içiyor bir köpek
boynunda tasması eğreti duruyor
kuş sesleri dağıtamıyor
akşama sarılan hüznü
boğazıma kadar sen doluyum
şu dökülen yapraklar kadar özlem
çevrelemiş çeperimi
kaç tepenin arkasında göl
saklıyor genç adımlarımı
çıkarsak en son tepeye
ay’a kuyruk olan
uçurtmamı yakalayacağım
çocuk ellerimle
güneşin gözlerine bak depresyon
başlamadan önce
sevdanın son çiçeklerini aç
ki yollar sana açılsın
sıcak bir sevgili gibi
sarı papatyalar takılmış saçında
bir gelincik dalgalansın
bahar gelsin yeniden
bahara çok var deme umutsuzluk
umudumun içi sevgi kardeşlik dolu
eşeğiyim insanlığın
ne kadar güzel şey varsa yükle sırtıma
ölene dek taşıyayım
bir varsam akşamın sabahına
yorulmadan gece yolcuları
umut atları koşsa dört nala
yanaklarında gül açsa çocukların
karanlığı unutun desem
bir daha yüzünü bile asmayacak gökyüzü
alın bu uçurtmalar da sizin
hâdi göğü uçurun!
19. 10. 2014 / Nazik Gülünay