2
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
973
Okunma
uyandıklarında
bir birlerine sarılan iki kanat
ne görüyorsun perdeyi araladığında
hiç
ışık kendisi araladı perdeyi
ip boyu eşyalar çoktan kurumuştu bile
yağmur yok
hava iyi
parmak adımlarını göğsümde gezdirdin
pencereden bakan kız çenem
çingenem sabah kartonlarını dolduruyor gene
gamzelerim topaç çukuru sevinç
tırnak uçların acıtıyor
çalan şarkıyı değiştirsene
yastığın altında elim
elinle buluşurken kaçacak başka yerim yok
diye sızlanacak değilim
camgöz yaşlarını siliyor korkma
geniş bir yolun kenarında
dört tekerlekli park kabuğumuz
olsun böyle iyi
aynalar ıslandıkça göremiyoruz geriyi
kiminin ayakları yüzlerce metre ileriye yakamoz
kimi ıslak tabanlarına şarkılar bırakıp
aynamıza karışıyor karamsar bir şemsiye ile
sesini yükseltip
biliyor musun
dirseğiyle itiyor dalgınlığını kendine doğru
biliyor musun
vakitler geçmişe doğru uzuyor
rahat ve sırtı sıcak eski sevişmeler gibi iç içe
ve sonsuza dek tekrarlanan yeni bir hayatı yaşıyorsun
bunu cezirlerin med diline sakla
anımsamak için her baktığında gökyüzüne
sığındığın bir kurtuluş butonu olsun hayalin
maviliklerde beyaz lekeler
sıkılınca bak
üzülünce
ağlayınca
sevinince bak gözlerime.