Yoksul kardeşim
tek düşmanınız Erol hocam değil
bende düşmanınızım
kıskançlıktan ölüyorum
her şiirinize neden bunu ben yazmadım diye hayıflanmak zorunda mıyım
latife bir tarafta
kaleminize yakışan bir eserdi yine
ayakta alkışlıyorum Türk Edebiyatı adına

Söz konusu ayak olunca, ben de şiirin ilk önce ayaklarına baktım. Dost başa, düşman ayağa bakarmış ya. Kendime düşmanım sonuçta. ;)
"Ölsem ne çıkar ki, yalın ayaklı
Olmasın şiirler yalın ayaklı" derken dostum hem mecaz kullanmış, hem de gerçekten ayakların çıplaklığından bahsetmiş. İkinci dörtlükte giderayak demiş, son dörtlükte ağırayak. Şahsi kanatimdir, ayaklar yerine oturmuş.
İlk dörtlükteki zalim ve kalem kelimeleri hariç tüm şiir zengin yada tunç kafiye.

Beni asıl etkileyen şiirdeki mâna.
Aşksa yakıp yıkan durma yak zâlim... Allah cc nin isimlerine bakın; "Zülcelâl-i vel İkram" ikram sıfatı Celâl sıfatıyla telaffuz ediliyor. Ateş olmadan ışık olur mu..? Sonra kendi içine dönmüş dostum, ağzından çıkanı kulağın duysun demiş, yazan ve yazgı sensin, hesabını sorarlar bir gün.
Kendisinden geçkin cümle zihinler... Aklın bittiği yerde dostum. Bütün hinlikler cüz-i ve gözler gerçeği görmekten aciz, kör. Kısacık ömründe halen boş işlerle uğraşıyor.
Baştan aşağıya süzün süzümde... Saf olan, külli olan, ezeli ve ebedi olandan, tadımlık için gelmişiz, doyumluk için değil. Asıl bakarsan, gördüğün her şey O'nun güzelliğinin yansıması. O'nun güzelliğini görmeyip, güneşi unutup asıl aydınlık aydadır dersen, şinanay akıllım, gazın biter de bir gün karanlıklarda kalırsın demiş.
Öyle bir nefis ki, hep nüksediyor... Bak bak bak, tekrar cehennemdir, cennette tekrar olmaz. Oyyy, susmak lazım susmak...
Ey perişan, sarıldığım çuval bezi, benle çürüyecek, kalana bak. Kalan, şan sahibi yârin bahçesi. (Zümer 74:Onlar da şöyle derler: "Hamd olsun o Allah'a ki bize vaadini yerine getirdi, bizi yeryüzüne mirasçılar yaptı. İşte cennetten istediğimiz yerde konaklıyoruz. İş yapıp değer üretenlerin ödülü ne de güzelmiş!" ) Bu nedenle ey nefis, geceleri kalk ve meşk et..!
AYETE BAKIN MİLLET; "...BİZİ YERYÜZÜNE MİRASÇILAR YAPTI, İŞTE CENNETTEN İSTEDİĞİMİZ YERDE KONAKLIYORUZ."
Bir iş ki uyuzun kaşınmasından (beter). Hani, birinin bir gerçeği anlamasını sağlamak yada bir gerçeği ortaya çıkarmak için deriz ya, "kaşıyor, asıl gelmek istediği yere gelecek." Dostum da öyle yapmış, artık ağırayak elveda dedim fâniye...
Dil olarak önceki şiirlerine kıyasla anlaşılır, ifadeler daha duru, daha açık sözlü.
Selam, saygı ve muhabbetlerimle.