0
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
806
Okunma
merak ederim rüzgarların alıp başını nereye gittiğine
bir fanusun içinde kendini karıştıran büyülü zaman
şu an yarın ve ötesi için bu uzun sonsuzluk
hiç bitmezmiş gibi geliyor bazen
merak ederim rüzgarların alıp başını nereye gittiğine
bir ağacın tekrar ağaç olmak için cesaretine
onu derleyip toparlayan güneşe
öpmek için dudaklarını uzatan suyun
nasıl ilerlediğini gövdesine arzulu
merak ederim rüzgarların alıp başını nereye gittiğine
duyguyla yoğrulmuş bu hızın içinde
aşağı sarkan yukarı doğru eğimler
ve dönüşler sonrası çizdiği kavislerden
şiirler okumayı bilen kuşların
neden ürkek olduklarını yere değerken
merak ederim rüzgarların alıp başını nereye gittiğine
ağlamasa dağlar
ağlamasa
geyikler kurtlar sincaplar ölür
beklemez olur baharın ilk çiçekleri yazı
ama öyle değil
soylu bir sisin içinde toprağa düşen tomurcuğun
nehirlere gülümsediğini resmeder vadideki siyah göl
yalnızlığını giderir telaş içinde sürgünler
merak ederim rüzgarların alıp başını nereye gittiğine
ve taşlarla insanların kardeşliği söndürür umudumuzu
gölgeleri bir birine yabancı eski kelimeler
elleri sıcak güneşten büyük değilken bile
acıyı kendi kalbine batıran yok oluşun hissizliği kalır içimde
merak ederim rüzgarların alıp başını nereye gittiğine.