Üzerimde kalın bir yorgan gibi gece
Sıkıldım hem de çok sıkıldım
"Umarsız aşka gazellerden"
Naz eden güzellerden sıkıldım
Karanlıktan yıldızlardan aydan
Tek başıma demlediğim çaydan sıkıldım

Ihlamura ninni söyleyen akşamdan
Yağmurun değdiği camdan sıkıldım
Bahçemdeki güllerden
Konuşmayan dillerden
Gözümdeki göllerden sıkıldım
Ayağı karıncalı dizlerimden
Yarime imalı sözlerimden sıkıldım

Kapadım penceremi
Aşk avazlarını duymamacasına
Çilekeş yüreklerin yasına
Sıkıldım avazlardan
Sıkıldım yalazlardan
Avucuma sığdırdım yalnızlığı
Yüreğime değmesin diye

Çivit kokan ak çarşaflardan
Alkol kokan raflardan
Hayalimde canlanan yüzü tuhaflardan sıkıldım
Uğultulardan
Çıtırtılardan
Neyin var diyenlerden
Arkamdan gülenlerden sıkıldım

Hastanelerdeki tekerlekli tabut yatağından
Hemşireden doktorlardan
Damarımdan alınan kandan
Allah’ın verdiği şu candan sıkıldım
Güne dönen saatlerden
Yalan yanlış vaatlerden sıkıldım

Dünyadaki arsızlıktan
Köyümdeki ıssızlıktan
Hem karadan hem de aktan
Riyadan ve hırsızlıktan
Vadideki yankılardan
Aşkı öven şarkılardan
Vefaya vefasızlıktan sıkıldım

Hani yarın güneş yine doğacaktı
"Doğmasına çok zaman ister"
Hani bu son zor şafak olacaktı
Allah’ım son şafağı göster
Tentürdiyot kokusu geliyor yine
Sıkıldım
Yeryüzünün bütün ölüleri giden can olsun demedi mi?
"Giden can olsun"

Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN