Epey babacanmışsın çok dalgınım aymadım,
Kaç defa kaş çattınız şerefsizim saymadım,
Beşinci celsedeyiz sesinizi duymadım,
Ne olur söylesene dilsiz misin Hakim bey?

Oldukça kalendersin oysa dediler zorba,
Ne bir çay içiyorsun, ne de sıcak bir çorba,
Günlerdir üstünde ki yakalı geniş urba,
Yoksa sende ben gibi yolsuz musun Hakim bey?

Sinema salonunda olsak bu kadar olmaz,
Celse celse üstüne bu lafın sonu gelmez,
Nefes almaya dursam damağımda hal kalmaz,
Bari birer çay söyle zilsiz misin Hakim bey?

Biz adalet ararken diken sarmış dünyayı,
Hediye diyorlar ya sana da var mı payı?
Koyan var mı yan cebe hani malum arpayı?
Yok mudur katın, yatın çulsuz musun Hakim bey?

Şu sabi Jandarmalar; bıkıp usandı erler,
Durmadan paspaslanır kayıp duruyor yerler,
Mahkeme kaleminden ha bire pul isterler,
Neye yapıştırırsın pulsuz musun Hakim bey!

Namusluya benzersin kıvırmazsın belini,
Aynaya baksan sende anlamazsın halini,
Bir kere kaldırmadın kaç gün oldu elini,
Yav Allah muhazafa kolsuz musun Hakim bey?

Dert bir tane değil ki çoktan binleri aştı,
İnsanlar görmez oldu, üstüne sağırlaştı,
Uykumuzu getirdin, mahkeme ağırlaştı,
Esneyip duruyorsun halsiz misin Hakim bey?

Konuşmaya halin yok belli benden betersin,
Fazla zaman geçmeden aklını da yitersin,
Hiç kimin kimsen yok mu burada mı yatarsın?
Hazan mevsimi gibi dalsız mısın Hakim bey?

Yakınlarım kapıda bir haber bekliyorlar,
Kimisi kalp hastası belki de tekliyorlar,
Sekreterler üst üste tutanak ekliyorlar,
Bal akıt şu dilinden balsız mısın Hakim bey?

Kul Fikret’im diyor ki ne varsa var bu dilde,
Suçlu benim, şahit de, Avukat’da vekilde,
Kafanı sallıyorsun anlamsız bir şekilde,
Yoksa şarjın bitti de pilsiz misin Hakim bey?

Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret)
24 Ocak 2024 Saat 20.25
Güzelçamlı/Kuşadası