Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Su 170-İstanbul / Halam

Yorum

Su 170-İstanbul / Halam

( 4 kişi )

1

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

1697

Okunma

Su 170-İstanbul / Halam

Su 170-İstanbul / Halam

“ebem sağ mıdır ki

bi da görebilcen mi ki.”

“dedem”

“gardaşlarım”

“halamı birine verdiler mi ki

düğününde oynayabilecen mi

bari köyde olaydım düğününde

olur olmaz birine verdirtmezdim

ırazı gelce(ği)m biri olursa amenna

ya da “atbaşı” dutardım

hiş değilise,



hamama giren terleycek helbette

meccane vercek değilizya

ürüsüm böyle

hemi de

böğüne kadak alınandan beş fazla

hakkım; valla söke söke alırın

kimse gusura bakmasın

“hak değirmen damında

ayıp yorganın altında”

deye bişiyler geliyo aklıma



o bitecik halam

valla çobana yabana verdirmen

emme eyi biliyon kim olu(r)sa ossun

köy yerine varırına varmaz

emme ben gapı dutarın

“atbaşı” paramı alırın



köye varsa bile okumuş mamir biri olu(r)sa

bu “eski köy adeti”nden cayarın,

mamirden başlık isdense bile

bide köyümüzün i(n)sanıysa

ayıp olu valla



emme halam benim hediyemi ayırır

sağolsun beni bek sever

ne de olsa ilk yeğenin ya

evde en böyük çocuk

evde yalınız oldumuydu

beni ünner

beni hep guca(ğı)nda yatırıdı

gece boyu üsdümü örter

üsdüme titrer durudu

zavallı; heş deği(l) mamir birine varı(r) da….

köyden file ğederse

gurtulu ğede(r)

nasip, talih.. gader..

………….





mamir birine varı(r)saa vaadı varıdı

beni yanında götürüp okudacağıdı

ya gocası olcak şey beni isdemezse

şe(hir)erli olu(r)sa isdemez tabi,

hiş değilise ilk sene uzak durmalı

ne de olsa -cicim ayları-



ha! n’olur ben de

tehir ederin bi tahakı seneye

o arada ağzında girer burnundan çıkar

kendime mut ederin enişdeyi evelallah

ha okumuş mamir,

ha şeherli gafaları bek basmaz

ketempereye getirin evelallah

i(n)şallah



emme hiç isdemezsee;

……….

valla o ğözellikde biri

kocasına isdediğini etdiri

akıllı, cazı[1], uzun saşlı,

upuzun boylu,

halam gibi biri olsa valla gaçırman

ya da alı-gaçarın valla

o’nun gibi biri

az bulunu(r) o civarda

“ay parçası” derdi dedem bile

kövün en gözeli

emme halam..



hani Allahın işi-ğücü yoğukana

özene bezene yaratmış derler ya

ta öyle,

halam bidene

gıralıça

hele gözleri,

bi ğözleri varıkıı

değme dünya gözeline daş çıkartdırı

kayınat gözeli desek yalan deği valla

yanı, yalan de(ğil) ay parçası



el hasılı kelam;

halamı alan yaşadı

öyle birini alsam gayınıma

geli-ğeçer atbaşı verin..

duru duru seyrederin

gece ğakarın

uyurkana bile bakarın







gerçi köyün bütün deliğannıları

sırf onun hayalını oğşayo(ru)[2] emme

halam heş birine gulağ asmazdı

assa bilmen mi

bizim evin yolundan sağa-sola,

olmadı aşşa-yokara

halam uçu[3] geşdikleri bellim bellim besbelli

damımızda, pençeremizde

bütün genşlerin gözleri



emme o;

onnarı ğördükçene, yaka silkerdi

burun gıvırı(r),

gafasını çeviridi

hazzetmezdi heş birinden

huysuzlanırdı,

sinirlenirdi,

öyle zamannarda

yerden bi daş alıp da

adamın gafasına yandırasım[4] gelirdi



hatda bi keresinde de

halı dokumaya gelennerden biri

adı ilazım deği(l) hinci

yaş tahtaya yan bastı belli

ga(y)ri ya agasından nekdip getirdiydi

ya da ne dediyse bilemecen hinci

halam bi aksilendi,

gözlerini bi çelertti kii;

“-bak bacım

böyle şeyler getirmeğ uçu geliyosan

bi ta[5] gelme” dedi

hinci ğızın saçını başını yolcak

deye ödüm sıtdı

köpürdü de köpürdü,

o an halam gözümde dev gibi böyüdü



net(i)çede

ne o ğız gakıp-gedebildi

ne de bişiy deyebildi,

öylen ekme(ği)ne bile gakmadılar

ağşama ğadak gakmamaca halı dokudular

birbirlerine vuruyomuş gibi

kirkit vurdular,

atkı atdılar,

güpür güpür

sanısın öğrek sürüsü geçiyoru

güpüdük, güpüdük, güpüdük

!!!

“işde” dedim “işdee”

bi adamın alca(ğı)gız böyle olmalı valla

yeri ğeldimi at gibi kişneycek,

emme çitme de atacak

yerine ğöre guyru(ğu)nu tozutacak

binerken de

yanında gezdiriken de

ille at, hemi de Kekliğoğlunun

gelin alınan “ak at” gibi..

ben alıkana bakacan

halam gibi mi..

tamam!!



sırf zenginler deye onnara varacak

herkeşin getirdiği nekdibi alcak

bana gel deyene gaçacak değil ya

hemi zengin olsalar n’olcak

gız’ca(ğı)z oğün gakıp gedemedi emme

ertesi ğün de ğelemedi

bit aha da o dallara basmadı

zavallı



zengin gısmının kendileri deği ki,

işleri zengin valla

görmeyon mu,

çoluk-çocukları

daha zabahın zeherinde

kimi sürünün peşinde

kimi çiftin gıçındalar

garıları demişsin,

eğile-eğile ahır-hayat,

süpürcez, süt sağ(a)ca(ğı)z deye

gasgambır galmışlar,

uyku yok, dünek yok

el içine çıkıvıcaklayın üst-başları[6] yok

get neneyen ellere ğalsın



zati o halıdan keyri de

ebem evden halıyı galdırdı

bi ta(ha) da eve halı zili basdırmadı

tabi ne de olsa; dedemgilin halları-vakıtları eyi..

gıyametden beri halı dokuyannarı görmüş

kiminin çatısı[7] bozulmuş,

kiminin eğey kemiği[8]

kiminin elleri çötümüş[9]

kimi gambır, kimi yampiri,

kimi dünyasından bezmiş,

kiminin kendi-kendine

olmuş-getmiş çoluk-çocukları



halam hayat süpürmeye file gaksa,

ebem süpü(r)tdürmezdi ki ne

onu (y)okarı savar, sonura da o değilden

aşşadan ünnerdi anama

“-gelin beri baaak,



sen bu hayadı heş görmemin gız-gızım”

yazzık anamın

“-edemen”

“-ıccık da gızın etsin” deycek halı mı varıdı

elindeki işi gaydı bırağır

ebişir emer gardaşımı

ya da bize “bakalag olun” deye goyvuru

hemen aşşa seğidirdi



halam düğünnerde-bayramlarda filen

keyinsin de bi çıksın soka(ğı)n gatına

her yerden fark edilidi valla,

o boy-pos, o endam

herkeşin yüzünün döndüğü yerin tam hak ortasında

halam!

yanında “benin deyen” artisler halt etmiş

hele uzun sarı saşlarıı!



bana aldırmazlardı, hıyarlar

benisem herkeşe dik dik bakar

yeycek gibi bakannara teker teker söğerdim

o yüzden keleklerini doğrar

armıtlarını silkelerdim

..ına ğodumun döllerinin

adımı -nakıs-’a çıkartdılar

şeyimden aşşa gasımpaşa



de! onu decem,

köydekinnerin hepiciğine depeden bakardı

alçaklarda eğleşmezdi[10]

deği yaddan yabandan,

köyden gelen dünürcülere bile

bi “-hoş geldin” bile demez,

yüz vermez, yüzlerine ğülmez

çay-gayfa eletmez,

hızmat etmez kimseye

“-yaşım da(ha) güçcük

benden böyükler duru(r)kana” deye geri çeviri(r)di

“-gıı gocaya varmayon mu” deyennere

“-goca goca daş düşsün depenize” derdi









Müslüğ Ebe bi tefasında bize ğeldiydi

ona neyise[11]

“-gelen geden yok mu gayrııık” deyince

ebem “-olmamı ay gelin

bobası da verimker[12] emme!

bizim abıla kimseleri beğenmeyoru

burun eğmeyoru

ağzı yokarlarda

aşşadan yemeyoru” dediydi



o’da “-ben de onun gadak gözel olsam

ya gadı derin, ya gaymakam

hemi de en gözeline varın”

dediydi

dünkü ğibi gözümün öğünde

o ğün ik-diba halama o ğözünen bakdım

hakgaten köyde onun üsdüne

gözel yoğudu

o ğünden sonura halam gözüme

bi başga göründü ne yalan söyleyen

gararım garar

ben halam gibi biriynen evlencen



uzun boylu

uzun sarı saşlı

canlı benizli

toplu

galem gaşlı

tay gibi



de! bizi(m)ki de.. iş mi hinci

halam gibi ğözelini nerde bulacan

dünne ğurulalı, halam gibi

gözel gelmiş mi ki acaba da

bulacan da alacan…



























[1] cazı: cadı, becerikli

[2] oğşamak / ovşamak : okşamak

[3] uçu(n): için

[4] yandırmak: yanlamasına atarak vurmak, yan tarafına vurmak olabilir

[5] bi-ta(ha): bir daha

[6] üst-baş: giysi, elbise

[7] çatı: iskelet, kasdedilen omuz-boyun bölgesi

[8] eğey kemiği : kaburga, göğüs kafesindeki uzun kemikler

[9] çot-çöt: elsiz, ayaksız (çolak-topal) ya da eller formunu yitirmiş, hareket edemeyen

[10] eğleşmek/eğlenmek: oyalanmak, vakit geçirmek, beklemek, durmak

[11] ona ne : o ne karışıyor, onu nerden ilgilendiriyon, kahyasımı anlamında

[12] verimker : vermeyi tercih ediyor olmak, vermeye meyilli olmak

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

Su 170-istanbul / halam Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Su 170-istanbul / halam şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Su 170-İstanbul / Halam şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
glenay
glenay, @glenay
17.9.2014 23:27:11
5 puan verdi
Bu halayı beğenmeyi, öğmeyi, nerdeyse göklere çıkarmayı
çocukluk arkadaşım Müjgân'da görürdüm.
Sunak "Suna" abam der başka bir şey demezdi.
Ona göre Sunak ablası köyün en güzel kızıydı.
Sunak abla dediği aslında teyzesiydi.
Neden öyle derdi bilmiyorum.
Çocuklara en sevdikleri, yakınları olduğundan
daha güzel görünür.

tebrikler,

zevkle okudum,

selâmlarımla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL