12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1380
Okunma

gün suskunluğunda idi
yüksünmeli bir nefesle
demir kapıların içinde
bir uçurtma büyütüyordu göğünde
söz eğildi saz tınladı birden
bir şarkı eklendi dudağına
gözlerindeki pırıltıyı eksilmeyen
sebepleri öğün tutarak
yollar eklendi vuslata
Hayyam adı için söylenen
şiir dirildi
şarabın örtüsünü çekerek üzerinden
bir kadın sustu öfkesini
ve kadın hak edildiği erini
döktü peymanesinden içine
göğsü açıkmış bir umuda
vurdu aldı kendini
aklın imbiğinden süzdü gecesini
tövbesi uyandırdı günahını
katresi yıldız oldu duasının
aktı avuçlarından göğe
meşkini dağıldı etrafına
adı konulmamış bir kalbi vardı
adresi belli olan aşkını
yutkundu
“hızlı bir akşamdı hayat”
değişti yüzünü birden
aşk eskisi bir dudağını
ısırdı acıtırcasına
sustu gülümsemesini
elini aradı avuçlarında
eli yoktu
delisi oldu umudun bekledi
dünlü sevdalarını kurdu kalbinde
özürlü bir macera gibiydi hepside
az çok vardı hepsinde
hepsinde çoğalmıştı kalbi
uç uca ekleyince kendini
bir gökkuşağı oldu bakışları
“hızlı bir akşamdı hayat”
değişmez pörsümez bir sevdayı
giyindi çıplaklığına
sesleri renkleri söyleyen gözlerini
dikti ufka
ve kalbinin nefesiyle bağırdı
“seni çok seviyoruuuuuuuuuuuuuuuuuuuum”
çok sevmek ibretlik bir susmaydı aslında
hayatı hızlı bir akşam kılan
ve aşktan başka her şeye susturan
her şeye sustu sevmesini söyledi
tenine değen eli güldü sevgilinin
körelen güzelliklerini uyandıran
tazeliğiydi mutluluğun
sustu susmasını bildi çünkü
sevmenin miladı olmuş kalbini
soydu dudaklarından
sırrı yoktu artık hayata
hayat hızlı bir akşamdı çünkü…
hızlı bir akşamdı sevişmek