7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1092
Okunma

düğümlere üflendiği gece
sarı bir sayıklama katarak sabahına
çözülen bakışlarımı sürdüm kelimelerin namlusuna
bir aşkın günahına inerek hesapsız
dağıldım katından düşürerek kendimi
düştüm biçare gafildim kendimden
belki sabahtı aymamıştım gönlümü
belki içimde oynaşan bir şeytan vardı
gir günahına da diril tövbeyle daha çok diye
vesvesesini fısıldardı
ah mücrim sesimi öldüm binlerce kez
öykündüğüm kavgamı çevirdim içime
sen gözlerini karartıp görmeyince rüyamı
törpüleyen kahrımı sürdüm ömrüme
ah bağışla göğün ve yerin meleklerini imrendir
el açıp dualasınlar yeniden aşkı
sür dudaklarına ateşli arzulamalarını
sevişmelerimizle yansın tutuşsun yeniden
yeniden kudreti elinde başlasın aşkımız
geldim kapına kurdum şiir meclisimi
bakışlarının meşalesiyle yürüdüm yolunu
seni dildal ettiğim yıldızlar ve ay
ve güneşle söylendim kalbimi
al gönlünün zindanlarına
yeniden en derine hapset beni
kilit vur bin kapıyı sür geç üzerime
gönlünün ateşinde erit anahtarlarını
sus ve söyle durmaksızın kalbini
kulaklarıma gelmesin bir başka ses
her gün bir başka sebeple severken
hatırlama asla ayrık otu gibi büyüyen
korkutucu öfkeni