burada bitmez bu yolculuk yaşayarak yazdığım serencam gülüşümden uçuşan panorama gözyaşımdan mürekkep ferman tükenmez...
tuvalim, paletim, fırçam, işte elvan elvan renklerim... çiz hadi bana muhteşem bir gökyüzü..! kanat tak, dilde olmayan duyuşlarıma rüzgârlarını estir peşimsıra... kaf dağından aşır da ulaşayım Anka’ya.
burada bitmez diyorum bu yolculuk ölüm bir eşik dünya dönen bir beşik ey uyuyan uyanan dünya, o yalan sen hâlâ o bataklıkta mı? oyalan o yalan..!
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kendi kendimle hasbihal gibi yazdığım bu şiirleri anlayan, yorumlayan, tahlil eden ve kaliteli yorumlar yazan bir şair arkadaşımın olmasından dolayı şanslıyım ve mutluyum. gönül dolusu teşekkürler. saygılarımla efendim.
İnsan hayatı, görünürde (!) ömür çizgisine denk düşecek bir yolculuktur ve bu yolculuğa ait notlar, bizzat yaşanarak düşülür ömür defterine. Bu yol notları, bu yaşam serüveni tekdüze bir seyahati anlatmaz. Mutluluk hissi, insanın adeta ayaklarını yerden keserken (panoramik / yazılışa dikkat / uçuş!) alınyazısının (ferman) gözyaşı mürekkebiyle (mürekkep= terkipli) sabit / silinmez kararı insana bu yolculuğunda bitmez tükenmez kederler de yaşatır. İnsan böyle zamanlarda hayâller kurar ve kurduğu hayâlleri gerçekleştirmek ister. Kaf Dağı ve Zümrüdüanka betimlemeleri bu hayâl dünyasının, insanda masalsı bir ideal (ülkü-bekletti-hayâl ülke) yarattığını ifade eder. Şaire, “dilde olmayan duyuşlarına (dile getirilemeyen, kelimelerin kifayetsiz olduğu duyuşlar) kanat olması, onları yükseğe çıkaracak rüzgârı estirmesi ve “elvan elvan renkli” düşlerini gerçekleştirmesi için, sanki adı söylenmemiş bir güçten (bizatihi aşkın kendisi olan sevgili veya büsbütün mistik aşk algısıdır bu!) yardım diler. Madem “ölüm yeniden doğma (ölüm bir beşik) ve dünya, ölümlerle yeniden doğmanın mekânıdır (dünya dönen bir beşik), bizim kendimizi, yaşadığımız hayatı ve yaşadığımız yeri doğru anlamamız gerekir. İnsanların, dünyada uyuyup uyanmanın bir mecaz, dünyanın da bu “yalan” oyalanmanın mekânı olduğunu anlamalarını bekler. Şairenin, üç birimden oluşan eserini, serbest şiir tarzının imkânlarını kullanarak, “mistik-tasavvufî” geleneksel felsefî algıyı yeniden ve ferdi bir duyuşla başarılı bir şekilde kaleme aldığını söyleyebiliriz.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.