3
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1237
Okunma

bir çiçek daha vaktini doldurmadan
elem dolu talihimin girdaplarına sürüklenir..
sarı bir yalnızlık sarar güneşin yüzünü,
bir kırlangıç ağzındaki çamuru
yuva diye ökse otuna sürer
tüter yalnız başına.
yalan olan ne varsa hayatta
görünmeyen kuyunun en dibinde .
bir kardelen dağ başında boynunu bükmüş
eşini kaybeden huma kuşu
kardelenle ağlıyor
dağ ağlıyor
ova ağlıyor
ben susuyorum
çam kozalakları yuvarlanır
içleri boş
düşleri boş
iğneden bir yastık başımda
yatsam yatılmaz
kalksam düşerim
gümüş bir balığın ağzı açık seyrettiği
okyanusun gizindeyim
yosun tutan duygularım
suyun gel gitleriyle salınır
!! pişmanlık ’ sarmalar usulca
’uyu’ diyene kadar bencil yanım
tutuşur tutuşur sönerim
Ilgaz dağları el eder uzaktan
yorgunum
küsüm
gidemem
küllerimi savururum uzaktan
duyar mı duymaz mı bilemem.
elimde bez bebeğim
kalemle çizdiğim ağzı kırmızı
hep susku içiyor
kapanmayan açık gözlerini
elimle kapatıyorum
ölümüne
Ayvazım DENİZ