6
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
2463
Okunma

*
götür beni rüzgar
güz solgunu yapraklarımı savurduğun yerlere
beni de al artık
kuruyan dallarımdan kopardığın zamanlara
özlemleri yanarken içimde bu gün
yorgun tren garlarında biten hikayelerin
ömür denilen anlarımda
kopan takvim yapraklarınca ayrılığın
küllenmiş hasretleri arasında
şimdi bir serinliği arıyorum
sevgiyle gülümseyen gözlerini kuşlarımın
ellerimde kalan kokusunu
sıcacık bir elin bir zamanlar
kopardığın yapraklar arasında
anlat bana rüzgar
onların hazin hikayesini
ve bizim hazin hikayemizi
nerede onlar
nerede kaldı sesleri şimdi
bütün kuşlarımı
ve bütün kışlarımı
saçlarıma düşürdüğün
her neyin varsa rüzgar
savur şimdi çorak iklimlerin topraklarına
en kurumuş yanlarımı
şimdi tüm mevsimlerim
ayrılığın düştüğü kaldırımlarda ölü kuşlar
yağmurların ıslandığı gri bulutlarda
zifiri karanlık bir insanlığın tabutundan damlayan kan
ve yavrusuna sızlayan
parçalanmış yürekleriyle analar
her yerimde cansız çocukların cesetlerine ağıt
götür bizi rüzgar
insan sevgileriyle kefenle çocuklarımı
bizi de al artık
kuruyan dallarımızdan kopardığın zamanlara