Adil Emmi öksürür.. bekletir bekler susuncaya kadar Felek Osmanı
“-hacı emmi haklısın da! evelden biz nasılıdık sekiz on gardaş o yoklukda yediğimiz aşın bi zelleti varıdı sovanına doyuyoduk gapışmaca yeyoduk ne hasdalık bilidik ne garın ağrısı ne de mızılardık
hincikinnerin biçcik olunca mı ne gözüne-gözüne… ağzının içine bakıp duruyollar iki sunum bişiy yediresiya kendilerinden geçiyollar öyleykene mıyyıkk-mıyyyık; mızıl mızıl , mız mız çocuğun irengi bomboz
“-len olum buna bi gardaş alın ule Akgulağın Murat gibi bu çocuk eselmeycek heş değilise, onu gısganıkana, itişirkene-kakışırkana, govalarkana-gaçarkana, yarışırkana bi yandan da garnını doyurur işinize garışmak gibi olmasın emme valla siz bunu eyi etmeyonuz yok yoğsul değilsiniz evelallah yetiremeyiz-bitiremeyiz deyonuz belki olur geder, Allah yaratdığı gulun ırızgını verir peygamberden ümmet mi sakınıyosunuz” neyimiş kendi gibi aşlığınan terbiye olmaycağmış … “-len olum anan sekiz oğlanınan kaş gocaya varmış da biz orda burada olmuş getmişiyiz hankı emmiyin evi damı yok” dedim eyi dememişmiyin” “-dooru” “-bizim de dediğimiz o ya! önlerine halalından aş dökebiliyon mu başka mesele yok olu-ğeder hayılısıynan şükür emrine” “-bin şükür”
“-goruya biliyon mu hırsızlıkdan, isdeyicilikden yalakalıkdan, döyüslügden senden gabadayısı , senden bahtıyarı ondan hayırlısı bundan möhümü yok” “yok”
RESİMDEKİLER Uzun Üseyin, Hacı Adil (sarıklı) Felek Emmi (oturanlar) Adilin Arif, Potak Emmi, Hacıbey Sedet Emmi, Pese Dayı(arkadakiler)
Paylaş:
7 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÇOCUK ÇOK İDİ. HASTALIK YOK İDİ. DOĞADAN ALDIĞIN HER ŞEYİ DOĞA SENDEN FAZLASIYLA GERİ ALIYOR. VERMEDİĞİNİ DE ALIYOR. DOĞANIN KURALINI ZORLAMAMAK LAZIM. DOĞAYA KRALLAR DEĞİL KURALLAR HAKİM. BİZLER DE DOĞAL ÇEVRENİN KONUKLARIYIZ.
ENFESTİ HOCAM. YÜREKTEN TEBRİKLER.
HAYIRLI RAMAZANLAR DİLİYORUM. HANE HALKINI SAYGI VE HÜRMETLERİMİ SUNARIM.
“-len olum anan sekiz oğlanınan kaş gocaya varmış da biz orda burada olmuş getmişiyiz hankı emmiyin evi damı yok” dedim eyi dememişmiyin” “-dooru” “-bizim de dediğimiz o ya! önlerine halalından aş dökebiliyon mu başka mesele yok olu-ğeder hayılısıynan
இܓ şükür emrine” “-bin şükür” இܓ
Yörük Talkını
இܓ Koca Yörük tam sahile göç edileceği sırada ölüvermiş. Dağın başında çoluk-çocuk ne edeceklerini şaşırmışlar.İyi-kötü yıkamışlar, el birliği ile mezara koyup örtmüşler.Amma velakin usulüne göre talkını kim verecek? Tam o sırada dağın başına yaşlıca bir celep çıkıp gelmiş.Hemen mezarın başına götürmüşler.“Talkın vereceksin” demişler.Adamcağız “bilmem” dediyse de fayda yok. İş başa düştü diyerek şöyle demiş: “Ovaya inersin, yersin koruğu, Dağlara çıkarsın yersin eriği Neyine sıkıldın da öldün ? Hey canına yandığımın Koca Yörüğü” Sonra da sormuş: Oldu mu arkadaşlar ? diye sormuş. Yörükler hep bir ağızdan: “Hay ağzına sağlık çok güzel oldu.” demişler. இܓ
*İncirköylü Emekli Ormancı Mehmet Öncü’den derlendi. *
“-hacı emmi haklısın da! evelden biz nasılıdık sekiz on gardaş o yoklukda yediğimiz aşın bi zelleti varıdı sovanına doyuyoduk gapışmaca yeyoduk ne hasdalık bilidik ne garın ağrısı ne de mızılardık
hincikinnerin biçcik olunca mı ne gözüne-gözüne… ağzının içine bakıp duruyollar iki sunum bişiy yediresiya kendilerinden geçiyollar öyleykene mıyyıkk-mıyyyık; mızıl mızıl , mız mız çocuğun irengi bomboz
இܓ
Turnam gider olsan bizim illere Vezir Ardahan dan göçtü diyesin Karşı geldi Kızılbaş'ın hanları Çıldır'da döğüş oldu diyesin
Al kana boyandı Çıldır dağları Gaziler takındı altun tuğları Gözü kanlı Diyarbakır beyleri Din yoluna şehit düştü diyesin
Çamur dize çıktı kan ile yaştan Atlar dalmaz oldu serilen leşten Kuleler yığıldı kesilen baştan Ak gövdeler kana battı diyesin
İki alay bir araya gelince Ara yere çarkacılar girince Beş bin beş yüz belli atlı dolunca Tokmak Han döğüşten kaçtı diyesin
Haberimiz versin dosta erenler Varıp dostun didarını görenler Şahin şahin paşaları soranlar Din uğruna şehit düştü diyesinஇܓ
*Hayâlî*
*Vasfi Mahir Kocatürk, Saz Şiiri Antolojisi adlı kitabında eseri şu şekilde aktarmaktadır Ayyıldız Matbaası, Ankara - 1963, s.31*
“-len olum buna bi gardaş alın ule Akgulağın Murat gibi bu çocuk eselmeycek heş değilise, onu gısganıkana, itişirkene-kakışırkana, govalarkana-gaçarkana, yarışırkana bi yandan da garnını doyurur işinize garışmak gibi olmasın emme valla siz bunu eyi etmeyonuz yok yoğsul değilsiniz evelallah yetiremeyiz-bitiremeyiz deyonuz belki olur geder, Allah yaratdığı gulun ırızgını verir peygamberden ümmet mi sakınıyosunuz” neyimiş kendi gibi aşlığınan terbiye olmaycağmış
இܓ AZİZE இܓ 17 Berna KARAGÖZOĞLU இܓ azize bir şarkısın sen 23.01.2010.wmv ► 6:02► 6:02 www.youtube.com/watch?v=7TGfa4lm6ws o 27 Oca 2010 - Eda özkir tarafından yüklendi Alert icon. You need Adobe Flash Player to watch this video. ... 17 berna karagözoğlu azize bir şarkısın ...
“-goruya biliyon mu hırsızlıkdan, isdeyicilikden yalakalıkdan, döyüslügden senden gabadayısı , senden bahtıyarı ondan hayırlısı bundan möhümü yok” “yok”
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış Nurlu ihtiyarin yanaklarında. Yapraktan saçını yerlere yaymış, Sonbahar ağlıyor ayaklarında. Süzüyor ufukta bir kızıl yeri, İçi karanlıkla dolu gözleri; Alnında akşamın ince kederi, Sessizliğin sırrı, dudaklarında.
Yanan bir kağıtta küçük bir satir Yazı gibi aksam onu karartır; Artık o, silinen bir hatıradır, Bu issiz bahçenin uzaklarında... இܓ இܓ இܓ
*Necip Fazıl KISAKÜREK* இܓ
இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ & இܓ
இܓ CENNET ŞEHİR ANTALYA’dan tüm Yörüklere Sevgi, ve saygılar… ;) இܓ
Kahvede sohbet eden adama arkadaşları: ”Senin aile yaşantına hayranız, eşin ve çocuklarınla çok mutlu bir yaşantın var. Karının bir dediğini iki etmiyorsun. Bu mutluluğunun sırrını bize de anlat yoksa pısırık olduğunu düşüneceğiz.” derler. ”Kısaca anlatayım …” der adam: ”Düğünümüz bittikten sonra karım kendi atına, ben de kendi atıma bindik, evimize doğru gidiyoruz. Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve sendeledi. Karım eğildi ve benim atıma ‘Bir’ dedi. Biraz daha ilerledik ve benim atımın ayağı tekrar takılıp tökezlediği zaman, eşim tekrar eğilip atıma ‘İki’ dedi. Az sonra atım tekrar aynı şekilde tökezleyince eşim atından indi at’a ‘Üç’ dedi ve çeyizinden tabancasını çıkartıp atımı alnından vurdu. Ben şok olmuştum … Eşime bir hışımla çıkıştım ”Yazık değil mi ata, neden vurdun kadın, manyak mısın sen?” diye bağırdım … Karım arkasını döndü ve bana ‘Biiiiiiiir’ dedi. Ve o günden sonra karımın bir dediğini iki etmedim! இܓ
இܓ MEHMET KOPARAN இܓ - YouTube ► 4:11► 4:11 www.youtube.com/watch?v=0JVgGEoj4F8 o 23 Eki 2007 - MEHMETKOPARAN tarafından yüklendi MEHMET KOPARAN. MEHMETKOPARAN•14 ... Mehmet Koparan - Oyun Havaları by Teke Yöresi ...
இܓ Rica ederim İbrahim bey… özümüz ,değerlerimiz, türkülerimizi paylaşmak güzel…Bizim tayfanın dedelerinin adı da Murat … Kendisini tanımadım ama iyi bir insan olduğu söylenir…ben de bizim tayfaya diyorum ki dedenizi ruhuna Yasin-i Şerif okuyarak yâd edin…tabi bunun için devlet destekli güvenilir okullarda tecvidli eğitimden geçmek lazım…Bize öğretmediler siz öğrenin cühela takımından olmayın diye söylüyoruz ve destek vermeye çalışıyoruz yani……Güzel bir toplumda yaşayalım, dedeler torunlarını parklara götürsün, gezdirsin...huzurlu huzurlu ...kız evlatlar üzüntülü dertli şiirler yazmasın...Yanlış yaşantı içerisinde olan dedeler olmamış mı … elbette olmuştur…ALLAH affetsin ve ALLAH rahmet eylesin tüm dedelerimize, taksiratlarını affetsin… Mekanlarını cennet eylesin…Amin İnşâALLAH… kaleminize sağlık ;) இܓ
Kahvede sohbet eden adama arkadaşları: ”Senin aile yaşantına hayranız, eşin ve çocuklarınla çok mutlu bir yaşantın var. Karının bir dediğini iki etmiyorsun. Bu mutluluğunun sırrını bize de anlat yoksa pısırık olduğunu düşüneceğiz.” derler. ”Kısaca anlatayım …” der adam: ”Düğünümüz bittikten sonra karım kendi atına, ben de kendi atıma bindik, evimize doğru gidiyoruz. Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve sendeledi. Karım eğildi ve benim atıma ‘Bir’ dedi. Biraz daha ilerledik ve benim atımın ayağı tekrar takılıp tökezlediği zaman, eşim tekrar eğilip atıma ‘İki’ dedi. Az sonra atım tekrar aynı şekilde tökezleyince eşim atından indi at’a ‘Üç’ dedi ve çeyizinden tabancasını çıkartıp atımı alnından vurdu. Ben şok olmuştum … Eşime bir hışımla çıkıştım ”Yazık değil mi ata, neden vurdun kadın, manyak mısın sen?” diye bağırdım … Karım arkasını döndü ve bana ‘Biiiiiiiir’ dedi. Ve o günden sonra karımın bir dediğini iki etmedim! இܓ
இܓ MEHMET KOPARAN இܓ - YouTube ► 4:11► 4:11 www.youtube.com/watch?v=0JVgGEoj4F8 o 23 Eki 2007 - MEHMETKOPARAN tarafından yüklendi MEHMET KOPARAN. MEHMETKOPARAN•14 ... Mehmet Koparan - Oyun Havaları by Teke Yöresi ...
இܓ Rica ederim İbrahim bey… özümüz ,değerlerimiz, türkülerimizi paylaşmak güzel…Bizim tayfanın dedelerinin adı da Murat … Kendisini tanımadım ama iyi bir insan olduğu söylenir…ben de bizim tayfaya diyorum ki dedenizi ruhuna Yasin-i Şerif okuyarak yâd edin…tabi bunun için devlet destekli güvenilir okullarda tecvidli eğitimden geçmek lazım…Bize öğretmediler siz öğrenin cühela takımından olmayın diye söylüyoruz ve destek vermeye çalışıyoruz yani……Güzel bir toplumda yaşayalım, dedeler torunlarını parklara götürsün, gezdirsin...huzurlu huzurlu ...kız evlatlar üzüntülü dertli şiirler yazmasın...Yanlış yaşantı içerisinde olan dedeler olmamış mı … elbette olmuştur…ALLAH affetsin ve ALLAH rahmet eylesin tüm dedelerimize, taksiratlarını affetsin… Mekanlarını cennet eylesin…Amin İnşâALLAH… kaleminize sağlık ;) இܓ
Allah yaratdığı gulun ırızgını verir peygamberden ümmet mi sakınıyosunuz”
Sayın Çelikli yaratılışın ve yaşamın devamının dinsel felsefesine dayalı net ifadesiydi yukarıdaki satırlar. Ve doğan çocuğun yetiştirilmesinde ana esas " vatana millete hayırlı evlet yetiştirmek " Eğer bu sağlanmışsa zaten anaya babaya bağımlı saygılı da olur evlat. Tebrik eder saygılar sunarım.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.