5
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1575
Okunma
Dikene bakarak dikeni batırıp ...
gördüğüm çorak
bedenimi küle yatırmış,
boğuluşlar...
ve yetişirim ben
her sabahın ölüm niyetine
ayaklarım durur gitmekten
zayıf kahverengiyle ıslanır...
yüzümdeki bakışa bulaşır
bulaşır körpe gençliğime
bulaşır duvar saatinin hapishanesine
Düşünüyorum ...
bir cellat gibi kıvrılarak yatakta
tehdit ediyor sigaralarım dünyanın tenini
bu düşkün iyiniyet bir katil...
öpüşüyoruz
hava boşluklarına kaçıp
şiirlerde yeterince inanmıyor
inanç sarfiyatıyla buz gibi ...
Yüzüme tekrar bak
o çizgilerde ilerliyorsun
ben savruk bir çocuğum
daha beyazken
zaman hucüm ediyor
zaman değiştiriyor beni
alzheimer ülkesinde
zaman yeniyor beni...
sana baktığımda
ince kemiklerim gövdemde kırılırdı
sana baktığımda
şehrin irili ufaklı tüm taşları
çarpardı yüzüme...
şimdi Bir maskedir
camın yüzündeki perdeler
aynayla bölünen uykuda
çömez bir rüyadır asıl ...
kıyıdan habersiz bir sonsuzluk denizidir
içimdeki o sevk ediliş seni sevmeye
ve düşüş
dibini görmediğim kör kuyulara.
ve yüzün değişmeyen yüzün
gelip yapışmıştır kaderime.
aklımda yolsuz bir düş gibi
senin varlığının içerisi
aklımda ...ve şimdi
tuzundan yanıyorum
genzim kainatın cehennemi...
5.0
100% (11)