6
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
2044
Okunma

Şimdidir
yüzümde
görüntümdür bu vahşi hayat...
ve yüreğinden soluyan nefestir ,
kokusu korkunun.
insan mahvetti...
Hep o güzelim sözlerle avuttular bizi.
Belki gerçek bu değildi.
Belli ki.
bu demsiz cesaretle olacak iş mi
davranan kılıç daha ne kadar sallanacak
karşı koyamayan ruhuma...
Cam kırığı gün
damlar adımlarımdan
farketmez hayatta
nede olsa yalandır herşey derine indikçe
acıdığından ötede
alışkanlığa dönen
sıkışmış yolculuklardır bahtsız ülkelere
öylesine üşüdümki
şimdi yanarak mükafatlandırıyorum
içimde kıyım
bir düşman sesi
kapımın dışarısından
ziyaretçim vicdanını temizleye çalışan bir din adamı ,
ama kanmam
bu sefer veremem kendini sevme nedeni ...
içimde sonuç
korkuyla gülümseyen sonuç
açar ağzını yutuverir
kaybolurum
yalnızlıkla bağırır duvarlar
kaçıncı kez öldürürüm
aklımda kaçıncı kez
tutanakta yazar
bahane ederler
yok sayarak beyhude
yok ederek elleriyle.
Tepetaklak
çitin ardında bozulmuş bir bahçe
tekeri sökülmüş bisikletim
iflah olmaz oyuncaklarım
ve hazırsızdır bir çocuk her zaman büyük savaşlara
söylesene tecrübeli asker
un ufak olan sadece kemiklerimmi
hayallerimin paramparça edilmesi yanında
nedir ki bu?
Kırmızı bir leke
hayatımın yayıldığı
aynadan korkuyorum
beni kendime sevdirebilirmi
bu mor bir nakavt
hayat bir kupaya koyup salladı beni zar gibi
şans oyunlarına döktü ve bekledi
kırmızı yayılır
beyaz kaybolur
rengim kırmızıyI alt etmiş
yoğun kıvamlı tortu
taşıyor ...
Kim kaldı ki ondan başka
Günaydın ilk sigaram......
sevgilim kaç gecedir huzuru yok uykuların
gece lambasına yapışmış bir sivrisinek vızıltısı gibi
huzursuzluklarım ...
Düşüncem
bir yığın hüznün içinden
çıkıp kurtulmuş birşey değil
devam eder gün süresince siyah
bir yıkımdır aynada
ama göremez gözleri körlükten ...
Kuşlar da gitmiyor muydu zaten..
Bitmiyor muydu her güzel şey,
Geçmiyor muydu her sızı...
5.0
100% (17)