0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
822
Okunma
öyledir bir akşam üstü heyecan çanları çalar
gülümseyerek gökyüzüne döner güzelliğin
oyalanacak bir şey bulmalı şimdi
saçlarının buklesi
ellerimin ellerine tur bindirmesi
ve çoğalan sesin gibi
nasıl inanır insan yokluğuna bilmiyorum
ne yana dönsem uyuyamam
baktığım her yerde dalgın gölgeler
sabahın ışıklarını uyandırır yüzünde
saçların dağınık başın omzumda
eski bir bahtiyarlığın güncesini gezerim
dalmışım bir an
bir uçurtmanın ipini çeker gibi
gidemem daha uzağa
ayaklarımda çimlerin serinliği
ne yerde ne havada
hemen kavuşamayız ya
molası akşam gürültüsüne karışan başka şehirler
serin merdivenlerinde tadılan o esintinin
bir sıcaklığa doluşması gibi
akar ciğerime iki çay
iki çay bir sigara
karanlığın sinsi çizgisi parlar dilimde
ay öper dağları kimsecikler yok
ovalarda bir kaç haneli köyler
ışıklarını söndürüyor içimde
figürleriyle kelimelerimi kaplayan fısıltı
kurtaramam içimi bu saçmalıktan
ateşi çıkmış sayrılığın sarhoşluğunda
ellerin öper alnımı buz gibi
kirpiklerimde huzur
kapatırım seninle gözlerimi.