Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Su 81-Oruç Ayı

Yorum

Su 81-Oruç Ayı

( 3 kişi )

3

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

1914

Okunma

Su 81-Oruç Ayı

Su 81-Oruç Ayı

demedim bir daha
çok geçmez havlamalar arasında
Yan Efenin hep aynı ritmdeki
sözde davul sesi
bana ’gaz tenekesi’ gibi gelirdi
düşünürdüm acaba neden döverlerdi

en çok Sarı Ali’nin uyandırması zormuş
köyün dışındaki evinin yolu çamur olurmuş
yetmezmiş gibi köpekler sıkıştırıyomuş
Yanefe yıllar sonra öğrenmiş ki
“-aslında bu gad(i)uğrayasıca kişir
Sarı İngiliz ilambayı yakar
geri yatar
meğrem oruç filene tutmazmış

“oyusa ha! ağşamdan bi gandil ışıdıvısa olacakmış”
“ölse ğetse o haklarını halal etmezimiş”
“hadi oruş dutsa yüre(ği) yanmazımış”
“kaşlar tefa sürü köpekleri sıkışdırmış”

"-uzun cami direk ister
dayanmaya yürek ister
benim karnım tokdur amma
arkadaşım börek ister"

Kara Haççanın Alihsanın ırafığı Çırak
kandili yanmayanları uyandırırlar ünneyerek
kimbilir hangi “-abıla” neyle çomaçlayacak
yarım ekmek içinde peynir, yımırta,
hatta; katmer, börek
olmadı ısıtılmış hakkaşlı çörek

şekerim mar ezilecek
süzeklerden süzülecek
uyan memet abem uyan
çok yerim mar gezilecek”










Bizim evde davulcu beklenmez,
babam kurar askerlik hatırası, Kütahya Çinisi
duvar saatimizi
çaldığında uyanırdık,
elimizde altından sıkı sıkı kavradığımız
peynirli çomacımız
soğuk su aşılanmış kekik çayımızı yudumlardık
neden sonra kalkıp,
testilikten davulcuya bakardık,
günboyu görüp aldırmadığımız davulcunun
“ramazan oğşaması”nı marağ eder,
ne taraftaysa oraya yığılır
köşkün yıkılmasına hayıflanır
dama koşardık

“Besmeleyle çıktım yola
Selam verdim sağa-sola
A benim Şaban abeyim
Orucun mubarek ola”

Ramazan Bereketi olacak ya,
aklına gelen, sofrada
her zamanki bulguraşı,
kuru erik hoşafının yanında
deri peyniri,
gül ireçeli,
kumpir aşında bir kaç bamya,

yer sofrasının etrafına dizilmiş olurduk
ve sırtımızdaki örtülerle soğuktan korunurduk
"ö(ğ)lenneyin bi direk vurun" derdi dedem,
….. vururduk!
agam a(ğ)şamaca tutmuş
öyle derdi, günahı obalı onun boynuna
aslı olduğunu sanmayon emme,
bana ne!
onun orucu on
benimki öğlene gadar beş
öğleden sonra da tutarsam delikli para ikibuçuk guruş

babam hep;
"-ben Akyol’da
ganadından yakaladım
çırpındı emme goyvumadım" derdi
bunun üzerine benim aklımda
oruç: semiz bir horozdu sanki
tutamadığım

“-evel-eveli, hinciki ğibi ne pangalar
takvim veriyo,
ne Salih Zeki, ne Saatli Maarif takvimleri var
emme galkılıyo,
emme galkılmayo
hacıdan gelen biri dediydi
biz bi ğün erken bayram ederimişiyiz
bunu duyunca Kabış Musa da
bi ğün sonura bayram ederdi
meğer İngiliz cavırı bunara deyo ku
“siz neyye Osmannıynan bayram ediyonuz”
erken etseler olmaycak ya
onar da bizden sonura ederlerimiş
Musaya laf annadana gadar
göbeği çatladı getdi milletin
hilale bakarlarımış
işden-gayıtdan hilale-milale bakan-çeken,
bizçileyin
böğün hankı ğün bilen mi var

bi ğün dellal ünnemiş,
“-yarın bayram” deye
yolmadan geldigde öyle
deyividiler
ertesi ğün gedip de
yolmayı bitirceğdik sözde
yolma tarlasında (gecelemeye) ğalannar
ertesi ğün çıkdılar geldiler
kuşluk vahtında
da!;
öyle “bayram” etdik

bayram dediğimde
nerde hinciki ğibi
akide şekeri
lokum…
mekke patlağı
nohut gavurası
yerine ğöre
guru üzüm

yalan deği beylerin gonaklarında
akide şekeri oludu da
millet gapılarında
çizilidi gari görsen
sonura lokum file olmaya başladı
bakma;
hincikinnerin dönüp bakmadıklarına”


“-hele bi ğün Çataldepe de yolma yoluyoz
dal öğlenneyin
köy bekçisi Hacı Mamıdın Osman’mıyıdın,
kimidin gari bilmeyon
Gızıldepeden ünneyo
çatlak borazan gibi
bekçi dediğin,
mıhtar dediğin bireş yönet olmalı deği mi
nekbetin ne dediği de anlaşılmayo

“- Allah var ya “yonusa köyde bi mukat mı var”
deye pirelendi herkeş
yangın filen desek duman tütmeyo
Söğütlüdekinner
“-hökümet böğün bayram deyo” deye
ünnediğini annamışlar
onnar Garağuzdakınnara
onnar Apdal Deresindekinnere
onnar Pısılı Bucağındakınnara
onar düzdekinnere,
güneyidekinnere
Çatal Depedekinnere derken habar annaşıldı da…
ikindin geçeni de oldu köyde toplaşıldı
orucu bozduk da
goya bayram etdik.

kimileri güvenip de bozmamış
bilenner sormuşlar da
bayram günü oruş dutmak mekruh”umuş
deye obal vermiş de

mehruh ne? bile mi bildik
emin değiliz de işin aslı
bayram mı etdik
yonusa atmışbirledik mi
bilemedik
gursağımızdan geşmedi
taam lokması
mükellef bi zufraya da gurulmadık
ertesi ğün ederiz deyelek avındık
o ğün de zabbahhdan ver elini yolma tarlası
saykı yaddan yabandan gelenimiz mi olcak




Allah mafaza kazası-cezası
çoğu bayram etmektenise
gene bekledi iftar vahtını
ne ğaldı hunun hurasında deye”
“-o ğünner öyleydi işdee”

“- aman deyen;
getsin de gelmesin eskinki ğünner
ne i(n)san yerine gonduk,
ne çoban,
ne ileşber
ne yanaşma, ne ortakçı
ne ya(ğ)mır yağardı,
ne ekin biter
ne bit-pire ne hasdalık geçer

gene de en eyi ğünner bu günner
bi de o esgin ki
gücümüz-guvatımız yerinde olsaydı
ne varıdı
gönül Allahdan başga ne isder

de! hinci ne var de(ğil) mi?
o ğünner getsin de gelmesin be
ne var hincikinnere
o zamannar
“yıl yıldan onbir ğün evel geli(r)” delleridi
öyleynen bilen bilidi
işi-ğücü bi yanna bırakacağan
hesabedecen kitabedecen de
ne üsdüme ilazım “adam sen de”

elinen gelen düğün-bayram demiş
el dutuyosa dut, bozuyosa boz
kefaret ödeyosa da öde
o paşa gönlüyün bilcee iş”






DİPNOTLAR

kişir: şekli bozuk çiçeğini yani dökmüş kelek, sarışın, çirkince aşırı sarı, yoğun benli sarışın.
Kişir: kızıla kaçık sarısaçlı, havuç kafa (keşir:havuç)
haçça: hatice
ırafık :refik, refakatçı, yandaş, yoldaş, ahbap, arkadaş
çırak: zenaat öğrenmek amacıyla ustanın yanında yetişen yardımcı, çocuk,
köyde “Çırak” namıyla anılan; (Topal Ismayılın Imız) Ramazan avcı
çomaç: dürüm, sıkma, yufka ekmeğin, arasında katık (peynir, yeşil soğan vs.) konularak sarılmış biçimi
testilik: su kaplarının konulduğu, akan suyun bir olukla dışaya saptırıldığı yan tahta(tahta yanı)larla kapatılmış iptidai kör balkon
köşk : balkon, evin ana duvarlarından daha dışarıya çıkış, görüş alanını genişletmek adına çıkıntı, havalık,
kumpir / gumpir: patates
ağşamaca / akşamaca: akşama kadar
bizçileyin: 1)bizim gibi, 2)bize göre, bizim tarafımızdan bakıldığında.
vaht / vahıt / vahit : vakit, zaman
dal öğlen: güneşin en tepe noktasında olduğu zaman, öğle vakti, öğle üzeri
yönet: uygun
vukuat, olay, vaka
goya : güya
obal / vebal: günah
altmışbirlemek: orucun bozulması halinde bir gün kaza(bozulanın yerine), altmış gün de ceza olarak oruç tutulacağı anlamında
taam: öğün, yemek, ziyafet,
saykı: say ki, sanki




RESİM ufukta çataltepe
KARŞIDAKİ BOZKIRIN ARDINDA CELEPTAŞ VE EYÜPLER KÖYLERİ VAR
bir de terkedilmiş köy Göynücek

boztepenin en sağındaki yol Alacainlerden başlayıpköyden geçerek orta en sağdaki Kızılgedikden geçerek Yalvaçtaki Antiochea ya giden saint paola (SENPOL HIRİSTİYAN ) YÜRÜYÜŞ YOLUnun asıl başlangıcı Antalya DEMREdedir.

bu resim Gölyeti-Mullapak tepesinden Çekilmiş olup Davulluyu gösterir.. Ağaçların üstü ile geçen yol Gökçealinin suyoludur.. YAZILI Çeşmeye iner.. Yazılıkayadan sonra Analıkızlı (sol ortadaki boz tepeciğinaltı.. o tepecik Yalvaç Müzezindeki KÜP ün çıktığı yerdir.

Kızıltepedeki yolun bitimi ile arkada Söğütlü Çeşme ilerisindeki dere de APDAL DERESİdir.. üst tarad KARAGUZ, KARŞIDAKİ BOZ ALAN GÜNEYüst taraftakş yoğun çalılık ın alt tarafı da GÖKÇEALİDİR..Karaguz!un üst tarafıda yangın kulesinin olduğu KIRINBAŞI’dırresimdeki sol üst köşe de ÇATALTEPE..

zümrüt yeşili için ŞÜKÜR

resim için Sn Nuri ÖZTÜRK’e teşekkür..



Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Su 81-oruç ayı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Su 81-oruç ayı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Su 81-Oruç Ayı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
23.5.2014 00:36:58



Maalesef bizim oralarda hala bu gün bile İranlılarla bayram yaparlar yani Türkiyeden bir gün sonra ve şunu derler Hilal gözükmedi
Usta kalemi ayakta alkışlıyorum
Yüreğine sağlık üstadım
___________________Saygılar
vega4
vega4, @vega4
22.5.2014 19:05:13
5 puan verdi
Sayın Çelikli ; Ülkemizde oruç tutma oranı 18-25 yaş arası benim şahsi istatistiklerim %25-30 arasıdır. İnternetten dünyadaki oranı bulmaya çaılşmıştım %33 çıkmıştı, dünyanın bu oranı beyanlara dayalıdır. Eğitim maksatlı tutturulan ORTASI DİREKLİ orucun istatistiğini bilmem :)) Ama, sanırım Allah indinde yarım değil tam gündür, TAMDIR... Ne güzel demişsiniz : " onun orucu on " diye :)))
...
yer sofrasının etrafına dizilmiş olurduk
ve sırtımızdaki örtülerle soğuktan korunurduk
"ö(ğ)lenneyin bi direk vurun" derdi dedem,
….. vururduk!
agam a(ğ)şamaca tutmuş
öyle derdi, günahı obalı onun boynuna
aslı olduğunu sanmayon emme,
bana ne!
onun orucu on
benimki öğlene gadar beş
öğleden sonra da tutarsam delikli para ikibuçuk guruş
...
Resim tarifinizden hareketle Google Earth den yörenizi bulup inceledim. Yalvaç'ın batısında bir bölge.
Sayın Çelikli kumpir sözcüğünü görünce şaşırdım. Ben yabancı dillerden gelme sanırdım. Öz malımızmış :)))
Çok güzeldi pek beğendim ÖZEL GÜZEL DİLİNİZE sağlık.
Tebrik eder saygılar sunarım.
Şair Yürek
Şair Yürek, @sair-yurek2
22.5.2014 18:06:54
5 puan verdi
Anadolu'nun güçlü kalemi
İbrahim hocam
yine muazzam mısralar okudum
gönül sayfanız daim olsun
tebriklerim saygılarımla beraber
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL