4
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1409
Okunma

terefi namazına koşulur çok geçmeden
yaşlılar en önde saf tutarlardı
ya da yer verir birileri, kalkıp yerinden,
müezzinin davetine icabet
deben düş kalkıp
kimi arkaya getiririr şapkasının kalağını
kimi özenle iç cebindeki naylon keseden
kızının tığla ördüğü ya da
şehirdeki gelininin hediyesi
baklava dilimli terliğini çıkarır
özenle başına bastırırdı..
kadınlar
ön tarafı namazlıklarla kapatılmış
mahfile çıkarlardı
"-Allah-ü Ekber"le rükuya sonra da
bin itina ile secdeye varırlardı
mahvildeki tahta gıcırtıları
kesilmeden daha
hoca ayağa kalkardı
selam verileceği, yatılacağı, kalkılacağı,
imamın sesinden anlaşılırdı
ikinci tahiyyata oturuşta
"-esselam-ü aleyküm"le selam
önce sağa, sonra sola
ilahiler, tekbirler; hep bir ağızdan
birileri kendilerini fena kaptırırlardı
"Allahümme salli, âlâ seydina
Muhammedinin Nebiyyü üm-miyyüm ve ala
alihi ve sahbihi ve sellim"
birilerine üç defa yetmez, dördüncüye başlardı
müzmin “mazin ” Kabışın Musa
cemaat başka okurdu, müezzin başka
cemaat kendini frenler, müezzini duyar
aşka gelir müezzin, ilahiye başlar
varsın bülbül sesi olmasın ne gam Musa’da
ular ilahileri tekbir ardına
kendi bildiğince sıralardı
“ol cennetin ırmakları
akar Allah diye-diye
çıkmış İslam bülbülleri
öter Allah diye-diye”
coşkuyla geçer kendinden müezzin,
“-Allah! Allaaah, Rabbim Teal Allah”
ve hacı birileri
“azabından goru ya Rebbi”
bir diğeri
“töğbe estağfirullaaahh”
sonraki üç rekatta sürat aniden yavaşlardı
hızını alamayanlar imamdan önce
secdeye varırlardı
dedeme göre de “ne kendileri kılarlar
ne imama uyarlar”dı
sonraki tesbih ulaştırılmasına
herkes gönüllü katılırdı
“hacı-hoca dakımı” cebinden çıkarır üç devirliyi
imame başındaki püskülü gülyağı,
“hacı misi” kokulu
kısmen arkalardaki “gayfa ehli” orta yaşlılarda,
sedef tesbihler tek devirli
uydurulmuş, eksik ya da imamesiz
cami tesbihlerine bakmazlardı..
caminin illâ iki-üç devirli; imamesiz,
eksik ya da farklı boncuklu
tesbihlerinden nasibini alamayanlar,
bir de Macar Apdıllası
sağ elinin parmaklarını çekerler
iki tur, bir de üç parmak
hesapları üç aşağı - beş yukarı tutardı
müezzin yol açar “süphan Allah, süphan Allah”
cemaat güya sessiz, içinden
“Subanallah, Subanallah, Subanallah”
cemaat daha yarıya varmadan
imam tesbihi aktarır, müezzin diğerine geçer
“Elhamdülillah, Elhamdülillah”
sonra yine cemaat bitirmeden
çok şükür, bitirdik, bu son dercesine
daha yüksek tondan bir “-Allah-u Ekber!”
daha cevval coşkulu herkes
“Allahu Ekber, Allahu Ekber Allahu Ekber”
tesbih de böylece tamamlanırdı..
Kabışın Musa; önce yukarıda tutar sol elini,
sonra ikisi yere paralel
ve sağ eli yukarda
çeker tesbihini..
her biri bir; bin yıla takabül edermiş ahrette
okarı dırmanacan
düz yolda yörücen
yokuş aşşa seğidecen..
camiden dağılırken, çocuklarda
bir an önce çıkma acelesi
kapıdan çıkıp büyükleri bekle
yaşı yerini bulmuş ihtiyarlarda
en geriye kalma mücadelesi,
“daha çok sevap yazılır”mış nedense
bencillik değil mi…
en başta imam en geriye kalır hani
kendi cemaatinden, sevap çalınırdı
DİPNOTLAR
terefi : teravi
kalak: siperlik
terlik: namaz takkesi, başlık
mazin: müezzin
devir: tespihlerde otuzüç adetlik kısım
Resim
Kabış Musa,
Musa ŞEN’e sıhhat afiyet hayırlı güzel uzun ömürler dilerim
Kendisi imam yokluğunu hissettirmeyen, müezzinlerin de hocası idi..
Fotoğraf için Sn Harun Deveci’ye teşekkürler
Çalı sh 56
5.0
100% (2)