Ak sakallıdır her zaman, zaman( ya da hayat)
Kelime tekrarını yaşaTmaz tarih ( ya da an)
Tan vakitlerin kirlidir dudakları hep…



-kafiyesiz de sevilir iklim, terli sevişmelerdeyken hele de mevsim hele de bu denli açmışken…


Sen ne kadar geriye dönmek istersen iste
Hep isyan güncesindedir bir Mayıs
Nisan sonrası bir saniye bitimi…




Kurbağa konçertosu kurulmuş,çekilmiş bir göl kenarına
İğdenin kokusu, sırtını bir rüzgara verip uçarken
Akşam düşmeden ötesi tutmuş kuşların
Kararsızlığın yağmuru beklemekte damla telaşında
Virgül konulmuş gül goncasındaki karşı dağlara





Aşka dair varsın uçsun üç beş kelime
Boşşş.. ver/ sen iki kişilik sevmeleri
Şafağın kanlı bir yerinde yeşerirken kiraz yaprağı
Dalları hep ağırdır göğün derinliğine
Kökü topraktan fışkırır salkımlı söğüdün
Kürek saplamış yazılmamışlık…





Bana taze sürgünlü dar ağaçları verin
Kuru adaletin odunları konulsun
Yakılmadan (öncesi) tenim güneş öncesi
Kesilmeden kararım ,koyun kırılmış kalemleri altıma
Ya da en güzeli beni gençliğimde alın
Halkımın en yangın yerli suskunluğunda…






Biraz yanmaktan ne çıkar yanımda arkadaşlarım
Deniz’e çakmak çalındı
Gez(miş)indi...
Yusuf derin kuyularda
İnanmak eylül bahçesinde oynamak
Hasan’ım ker / belam…





Slogansız sevmek bir vatanı
Birazda ölüme koşmaktır
Seneler yurt telaşında çocuklar büyütürken
Kelebekler hep imza atar her mayısa
Ve idam sehpalı bir umut kalır geride…





Ak sakallıdır her zaman, zaman( ya da hayat)
Kelime tekrarını yaşaTmaz tarih ( ya da an)
Tan vakitlerin kirlidir dudakları hep…



“ Biz tüm mevcudiyetimizi bizi doğuran bu vatana sunduk, bu toprakta böyle bir mevsimde ölürken, elbet yeniden yeşerecek bağımsız ülkem, tarihler varsın eskisin,,,



Biri parkasız gömüldü
Biri arkasında vatansız Hikmet gibi….