2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
784
Okunma
Git sen
Gel sen
Dansa dalsa denize düşmüş ay
Biraz koyu bir çarşafın tam ortasında
Kumlara karışırsın varsın dalga…
Açıklarda aç kalmış küçük bir balıkçı
Martıların karnı doygun
Az fenere uzak ortasında suyun
Yosun sarmış havayı
Kehribar kokulu şarkılar şu limandan bu dalgakırana…
Upuzun köpükler selamda
Pusulasız mevsimler beslesin denizi
Mavi kelebek bestesi sanki
Camlarda yağmur tanesi
Köprü kursa ebemkuşağı sabahındaki serçeye…
Bir yunusun sırtında eğrilik
Dergahında aşkın doğruluğu
Kovulmuşluğun yalnızlığı değil mi
Arayışındaki gerçek sığınma…
Açılırken tüm bahar çiçekleri
Ben/ çileyim
Nefsimde ademiyet
Beşeriyet…beşeriyeti yeşermekle anlamak
Boynu bükük başakta itaat
Az toprak sevgisi işte
Hele de sağanaksa bu bulut hesapsız…
Biraz da Yunus olmak mülteci
Hakkın sırrına mazharlık bülbül karıyken
Şemsin ateşinde kurumak
Rumi’nin suskunluğu miladını korurken…
Yar deyu deyu
Pişmek bir ekmek gibi
Dümdüz odunların ateşi eşliğinde
Hakk’ın sıcaklığında
Ya da Yunuslara sarılmak karadan uzaklarda okyanuslarda
.
.
.
5.0
100% (7)